'O zehir'deki ilginç ayrıntı!

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin olarak ortaya atılan "Striknin kreatin" maddesi...

'O zehir'deki ilginç ayrıntı!


Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan alınan örnekler üzerinde yapılan incelemede, “Zehirlenme bulgularına rastlandı” iddiası tartışma yarattı. Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, henüz raporun tamamlanmadığını söyledi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’in yürüttüğü soruşturma kapsamında 2 Ekim 2012 tarihinde Özal’ın naaşı mezarından çıkarılarak, Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Otopsi incelemesi 1 aydır sürerken; dün bir gazetede Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, Özal’ın vücudunda yüksek miktarda “striknin kreatin” isimli zehir bulunduğu öne sürüldü. Adalet Bakanlığı ilk aşamada, Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Haluk İnce’ye konuşma yetkisi verdi. İnce, Antalya’da katıldığı Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 34. Ulusal Kurultayı’nda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İnce, şunları söyledi:

 ÇOK ÖZEL KARELERLE TURGUT ÖZAL...

İTİBAR ETMEYİN: Gazetede çıkan haberde yer alan maddeyi biz bulamadık. Bu haber nasıl oluştu onu da bilmiyoruz. Benim burada taahhüt ettiğim bir süreç var. Bu süreç sonunda da raporu hazırlayıp cumhuriyet başsavcılığına göndereceğiz. Bunun disiplinli bir şekilde yürütüldüğünü toplumumuza duyurmak istiyorum. Sabırla beklemeleri gerekiyor. Biz bu çalışmanın başından itibaren başta cumhuriyet başsavcılığı olmak üzere Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekipleri ve Adli Tıp Kurumu olarak iyi uygulama örneği gösteriyoruz. Bu süreçler sizin olduğu kadar bizim de kafamızı karıştırıyor. Adli Tıp Kurumu’nun disiplin içinde çalıştığının, en kısa zamanda da raporu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndereceğinin bilinmesini istiyoruz. Bu tip haberlere itibar edilmemesi bizim için önemli.

RAPOR BİTMEDİ: Cenazeyi 2 Ekim tarihinde Adli Tıp Kurumu- ’na getirdik, 2 Ekim akşamı ve 3 Ekim’de gerekli otopsi ve örnek alım işlemlerini bitirip 4 Ekim tarihinde de defnettik. Çalışmalarımız şu anda sürüyor. Biten herhangi bir rapor yok. Birtakım bulgularımız var, ancak bu bulgularımızı mutlaka rapor haline getirmemiz gerekiyor. Çalışmamız iki aşamalı. Birincisi morg, Biyoloji ve Kimya İhtisas Dairesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar. Bu çalışma sonucu Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu’na gönderilecek. Birinci İhtisas Kurulu’nda yapılacak olan da cumhuriyet başsavcılığının sorduğu, ölüm sebebinin tespiti sorusuna cevap vermek. Arkadaşlar o çalışmayı bitirecek. Çıkan birtakım sonuçlar var, ama bu sonuçları hep birkaç defa çalışarak teyit haline getiriyoruz. Şu anda biten, yayınlanan bir rapor yok.

RAPOR ARALIKTA ANKARA’DA: Adli Tıp Kurumu’nda yürütülecek çalışmaların aralık ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi konusunda umudum var. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Ama şu anda “Bulguların sonuçları şudur” dediğimiz hiçbir bulgu yok. Sadece birtakım sonuçlar var. Bu sonuçları kendi içimizde değerlendirip yan çalışmalar ile teyit ediyoruz. Doğrulatıyoruz. Önümüzdeki hafta sonuna doğru İhtisas Kurulu’na sonuçlarımızı verebileceğimizi düşünüyorum. Bu kurulun çalışması ne kadar sürecek bilmiyorum ama gerekli özen ve hız gösterilecektir. Aralık ayı içinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndereceğiz. Raporu biz açıklamayacağız, açıklamak isterse savcılık açıklayacaktır.

KESİN SONUÇ 2-3 HAFTA SONRA
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vücudunda bulunduğu saptanan toksik maddenin, ölümüne yol açan bir zehir özelliği taşıyıp taşımadığı konusu netlik kazanmış değil. Hükümet kaynaklarından edinilen bilgilere göre; “Zehirlendi” ya da “Zehirlenmedi” demek için hâlâ net bir kanaate varılamadı. Özal’ın vücudundan çıkan toksik maddenin insan vücudunda bulunması muhtemel limit oranını aşıp aşmadığına ilişkin kesin bir değerlendirme yapabilmek için 2-3 hafta daha süreye ihtiyaç olduğu belirtildi. Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporunun önümüzdeki hafta Üst Kurul’a sunulması ve kasım ayı sonuna doğru kesin kanaatin ortaya konulması bekleniyor. Yetkililer Habertürk’e şunları söyledi: “İnsan vücudunda tarım ilacı kalıntılarından tutun, farklı türlerde farklı oranlarda zehir bulunması doğaldır. Önemli olan, çıkan zehir miktarının, normalin üstünde olup olmaması. Bundan sonraki aşamada Özal’ın öldüğü tarihte, o yaş grubundaki bir insanda, vücutta bulunması normal sayılan toksik miktarına bakılacak. Özal’ın vücudundan çıkan toksik oranı ile karşılaştırarak limitleri aşıp aşmadığı ortaya çıkacak. Bu kıyaslamanın ardından zehirlendi ya da zehirlenmedi sonucu ortaya çıkacak.”

PROF. DR. HANCI: PROFESYONEL BİRİ BU ZEHRİ KULLANMAZ
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı: “Striknin kreatin köpekleri zehirlemekte kullanılan, kimyasal değil bitkisel bir zehirdir. Hindistan’da kargabüken bitkisinin tohumundan elde edilir. Yiyeceğe karıştırılabilir ama ömrü çok kısa olan bir zehirdir. Bu yüzden 20 yıl sonra bu zehir vücutta çıkmaz. Toprakta da kalmaz, hiçbir yerde kalmaz. Etkisi büyüktür, karaciğer ve böbreğe zarar verir. Kaslarda kasılma, seyirme, kusma etkileri vardır, ıstırapla öldürür. Zehirlenmenin belirtileri 20 dakikada kendini gösterir. Bu bulgular olsaydı Sayın Özal’ın etrafındakiler, ailesi de mutlaka fark ederdi. Profesyonel biri bu zehri kullanmaz; bununla zehirlemez. Çünkü belirtileri çok aşikârdır.”

AHMET ÖZAL: MECLİS KOMİSYON KURUP İNCELESİN
Adli Tıp raporunda zehirlendiğine dair bulgular olduğu iddia edilen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal,Meclis’in komisyon kurup bu olayı incelemesi gerektiğini söyledi. Ahmet Özal, Adli Tıp raporuyla ilgili olarak kendisine bir bilgi gelmediğini, iddiayı sadece basından duyduğunu belirterek şöyle konuştu: “Ben yıllardır bunun kavgasını veriyorum. Benimle alay ettiler. Bundan dolayı çok sıkıntı çektim. Bizi de çok ciddi olarak tenkit edenler oldu. Rapor açıklandıktan sonra özellikle büyük televizyonlardaki bazı anchorman’lerden özür bekliyorum.

"TAHMİN EDİYORDUM"
Herhangi bir madde bulunması benimiçin sürpriz olmaz. Zaten bana göre babamkalp krizinden ölmedi. Kalp krizinimeydana getiren faktörler veya onunla etkileşimsağlayan zehirlerle olduğunu tahmin ediyorum.”

ZEYNEP ÖZAL: KONUŞMAK İSTEMİYORUM
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın naaşından alınan örnekler sonucu yapılan ilk araştırmalar neticesinde zehirli maddeye rastlandığı iddiaları üzerine basın mensupları dün sabah saatlerinden itibaren Semra Özal’ın İstanbul Sarıyer’deki evinin önünde beklemeye başladı. Semra Özal’ın evinde gün boyu sessizlik hâkim olurken, Zeynep Özal saat 15.35’te annesinin evine geldi. Elindeki çikolata kutusu dikkat çeken Zeynep Özal, basın mensuplarının “Son gelişmeler hakkında bir şey söylemek ister misiniz?” sorusunu, “Şu an konuşmak istemiyorum” diye yanıtladı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER