Konuşmasında Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye gittiğinde 7 büyükşehir belediyesini AK Parti’den alacaklarını, bunların içinde Mersin’i de saydığını belirterek, “Bunu duydunuz mu? ‘Mersin’i AK Parti’nin elinden alacağız’ diyor. Tarsus’ta ‘Mersin güneydoğunun incisi haline geliyor’ diyor. ‘Gidin güneydoğuda nerede böyle sahil bulabilirsiniz’ diyor. Allah iyiliğini versin, güneydoğunun sahili mi var? Mersin’le bu kadar ilgili. Mersin’e Fransız kalmış” diye konuştu.
Seçim günü sandıklar kapandığı anda kendileri için şehirlerin, köylerin, ilçelerin ne kadar oy verdiği konusunun da kapandığını dile getiren Erdoğan, “77 milyon bizim nazarımızda birdir, beraberdir, kardeştir. Yola çıkarken bir şey söyledik. Ne dedik, tek millet, iki tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi, şehidimizin kanıdır. Hilalimiz bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız şehitlerimizin simgesidir. Çıkmış bu konuda da bizimle yarışıyor. Geçenlerde diyor ki ‘Edirne’de Kırkpınar güreşlerinde bayrak geçerken Bakanlar ayağa kalkmadı’ diyor. Kılıçdaroğlu, dürüst ol, dürüst. Geçen seçimlerde Hakkari’de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın, CHP’nin bayraklarıyla orada miting yaptın. Utanmıyor musun? Şu meydanı görüyor musun, bak AK Parti’nin bayraklarıyla Türk bayrakları böyle kenetlenmiş” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun artık şiir okumaya başladığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu da şiir okuyor. Rabia’yı da öğrendi. Ha içini farklı dolduruyor ayrı mesele. Çünkü şu işaret çok farklı bir işaret. Tek millet, tek bayrak, tek vatan. Türkiye’yi 780 bin kilometre olarak ayağa kaldıracağız”.
“DEVLET İÇİNDE DEVLETİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”
İki gündür çeşitli kentlerde yaşanan olaylara da değinen Erdoğan, “Devlet içerisinde devleti asla kabul etmiyoruz. Bunlara gereken cevabı vereceğiz. Anketlere göre milletimiz yine AK Parti diyor. Paralel yapı filan asla olamaz. Bunlara gereken cevabı vereceğiz. Bunlar şimdi tutuştular. Gereken cevabı kesinlikle vereceğiz” şeklinde konuştu.
Seçim anketlerinde de milletin yine AK Parti dediğini belirten Erdoğan, muhalefetin seçimden birinci çıkmak gibi bir derdi olmadığını kaydederek, AK Parti’nin birinci olamaması durumunda istifa edeceğini belirtti ve CHP ile MHP liderlerine de aynı çağrıda bulundu. Sokak eylerleriyle ilgili de Erdoğan, AK Parti gençliğinin sokaklarda olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Sokakları tahrik etmekten vazgeç. Kalkıp Tayyip Erdoğan’a gençleri tahrik etme gibi bir iftira atma. Dürüst ol, AK Parti gençliği sokaklarda değil. Bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. AK Parti gençliğinin elinde molotof yok, taş yok, sopa yok. Tablet bilgisayar var, kalem var, kitap var, farkımız bu. Ama Kılıçdaroğlu’nun böyle bir derdi yok. Bahçeli’nin böyle bir derdi yok. BDP’nin zaten hiç böyle bir derdi yok. Çünkü o bölücü terör örgütünün riyasetinde. Yoksa kendi gayretleriyle filan değil. Muhalefet, medya, bazı iş adamları sandığı gölgelemek için çok çirkin girişim başlattılar. Önce Gezi dediler, 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Şimdi de sokakları tahrik ederek, terörize ederek sonuç almaya çalışıyor. Medya sorumsuzca yayın yapıyor. İş adamları çıkıyor, sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrikler yapıyor. Siyasetçiler sokakları karıştırmaya çalışıyor.”
“Pensilvanya’daki zat” diyerek Fethullah Gülen’i de sert dille eleştiren Erdoğan, “Filistinli bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen, Mavi Marmara şehitlerini terörist diyen, Mısır için Suriye için yüreği yanmayan, Pensilvanya’daki zat da oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor. Ey Mersin, ey Türkiye kimin kiminle iş tuttuğuna çok dikkat edin. Ey MHP senin bu Gezicilerle ne işin var? Nasıl yan yana durabiliyorsun? Marjinal örgütlerle, polise askere kurşun sıkan o terör örgütleriyle sen nasıl ittifak yapıyorsun? Ankara’da bayrağımızı yakanlarla, İstanbul’da başörtüsüne saldıranlarla nasıl işbirliği yapabiliyorsun? MHP’li kardeşlerime sesleniyorum, yılların MHP’sinin DHKP-C gibi bir örgütle aynı safta yer alması senin kanına dokunmuyor mu? Türkiye düşmanlarıyla kol kola girmek, avukatlık yapmak sana mı düştü ey MHP?” dedi.
Mersin’de çok büyük bir skandal yaşandığını, vali, vali yardımcıları, korumaları, savcılar, bürokratlar, siyasi parti il başkanlarının dinlendiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçen bir TV programında, Pensilvanya’daki zatın yanında on yıllarca kalmış olan bir beyefendi bir açıklama yaptı. ‘15 yıl beni dinletmişler’ dedi. Ve o zata sormuş, Hocam beni dinlettiniz mi demiş. Evet dinlettik demiş. Niye demiş? Ne yapıyorsun, ne yapacaksın, bunu öğrenmek için. Böyle bir hoca efendi olabilir mi? Böyle bir Müslüman olabilir mi? Nasıl dinletirsin, ya böyle bir şey var mı? İnsanların mahremine nasıl girersin? Benim dinimde böyle bir şey yok. İnsanlıkta da böyle bir şey yok. Hiçbir dinde böyle bir şey olamaz. Bunlar inanın çok çok yanlış yola girmiş vaziyetteler. Ne olacak? Sevgili Peygamberimizi kamyonete bindiren zihniyetten ne olur? Televizyonlarında bu tür yayınlar yaptılar.”
