Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programında bu hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme taşıdığı "İdam Cezası" konusu masaya yatırıldı. Programının konukları Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, İlahiyatçı-Yazar Ali Rıza Demircan ve Gazeteci-Yazar Bayram Karacan Gazeteci-Yazar Bayram Karacan Gazeteci-Yazar Bayram Karacan oldu. 

KOZAĞAÇLI: "DEVLETİN İDAM CEZASI UYGULAMASINA KARŞIYIM"

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, "Siyasal suçlarda idam cezasını çok uzun zamandan beri kullanılmıyor. Adi cezalarda ise caydırıcılığı yok. Zannedildiği gibi ibret verici bir yönünün olmadığı görülüyor. Rejimlere göre idam uygulanmaları değişiklik gösteriyor. Aynı ülkenin çeşitli eyaletlerinde aynı suça verilen cezalar bile değişkenlik gösteriyor. Siyasal muhaliflerin tasfiye edilmesi olarak da kullanılmıştır. Siyasal şiddet siyasal alanın içerisindedir. Çok büyük ölçüde sivillere uygulanmadığı sürece. Ama sistemli olarak devletin idam cezası uygulamasına karşıyım" dedi. 

DEMİRCAN: "İSLAM'DA ÖLÜM CEZASI VARDIR"

Yazar Ali Rıza Demircan, "Siyasal nedenlerle hiçbir şekilde idam cezasına, ölüm cezasına onay verilemez İslam açısından bakıldığında. Siyasal olarak başkaldırı durumunda resmi devlet güçleri meşru bir şekilde cezalandırma yoluna gidebilir. İslam bir bütündür. Bu bütün içerisinde olaya bakmak gerekir. İslam'da ölüm cezası vardır. Kasıtlı olarak öldürme fiiline İslam hukukunda Kur'an'a dayalı olarak, hakim tarafından tespit yapılır. Ve ceza olarak 3 seçenek vardır. Birincisi ölüm, ikincisi tazminat ve üçüncüsü de aftır. Öldürmenin tespitinden sonra ölünün varislerine sorulur ve maktülün varisleri önlerine konulan üçlü seçenekten birini seçer. Hapis cezası ölümle karşılaştırıldığında gayri adildir. Suçlar farklı ama cezalar aynı türden. Suçla ceza arasında denkliğin olması gerekir. Mesela birine 20 yıl ceza veriyorsunuz. Ama bu kişinin annesi, babası ve eşi var. Onları da cezalandırıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"EMİR SÖZ KONUYSA CEZALANDIRMA MÜMKÜNDÜR"

Demircan, "Abdullah Öcalan örneğinden hareket etmeyeyim. Daha geniş bir bakış açısıyla bakalım. Bir fiil öldürme var, bir de bir fiil cinayeti yönlendirme var. Eğer bir cinayeti yönlendirdiğiniz tespit edilirse size de ölüm cezası verilebilir. İştirak söz konusuysa, bir emir söz konuysa cezalandırma mümkündür" şeklinde konuştu. 

"BU GİBİ KONULARDA BİR MÜSLÜMAN'IN GÖRÜŞ SEÇENEĞİ YOKTUR"

Demircan, "İslam'a bağlı olan insanlar görüşlerini Kur'an'la çelişkili olarak konumlandıramaz. Müslüman bir insan bu üçlü ceza sistemini muhakkak kabul etmelidir. Eğer bir Müslüman ben bu 3'lü ceza sistemini onaylamıyorum derse İslam dairesinden çıkmasına neden olabilir. Bu ceza sistemine karşı çıkmak Yaradan'a azl etmek demektir. Bu gibi konularda bir Müslüman'ın görüş seçeneği yoktur. İslam ceza hukukunda kesinlikle siyaseten idam cezası yoktur. Bir mümüni kasıtla öldürmenin cezası cehennemdir. Tövbe ile arınırsa ebedi cehennemlikten arınır" dedi. 

KARACAN: "İDAMA KARŞI ÇIKANLAR HEP AYNI ZAVİYEDEN BAKIYOR"

Gazeteci-Yazar Bayram Karacan, şunları söyledi: "İdama karşı çıkanlar hep şu zaviyeden konuya bakıyorlar. Birincisi bu cezaya geri dönüş yok, ikincisi caydırıcılı yok. Ama bu olayın bir üçüncü tarafı var. Öldürülen kişilerin çektiği acı var. Geride kalanların mağduriyeti, acısı var. Toplumda idam isteyenlerin tamamına yakını bir kişinin hemen yakalanıp, derdest edilip idam edilmesini istemiyor.Dünyada idam cezasını uygulamayan ülkeler Avrupa ülkeleri. Bir anekdot var ama. Avrupa ülkelerinin çoğu bizim şeyleri yaşamadı. 28 yıldır terör ile yaşıyoruz. 2005 yılında bir metro baskını oldu İngiltere'de. Biliyorsunuz İngiliz polisleri silah taşımazlardı ama bu olaydan sonra makineli tüfekler de verildi ve şüpheli gördüğünüz kişiyi öldürebilirsiniz denildi. Ve bu emirden sonra yaşanan olayda bir elektrik işçisi öldürüldü. İçinde yaşadığımız çağın yeni savaş tekniği terördür. Avrupa Birliği kanunlarında savaş durumunda veya yakın planda bir savaş tehdidi durumunda idam cezası uygulanabileceği görülüyor. Fiiline savaş içerisindeyiz. Devletin devlete dayanamayacağı bir süreç bu tam 28 yıl oldu. Biz özel şartlardan dolayı idam cezasını kanunlara koyabiliriz." 

KOZAĞAÇLI: "HALK MAHKEMELERİ OLURSA İDAM SIRITMAYABİLİR"

Selçuk Kozağaçlı, "Eğer savaş var dersiniz hukuku değiştirmek zorundasınız. Ben AB projesinden bir sosyalist olarak hiçbir zaman haz etmedim. AB bir tür emperyalisttir. Türkiye ile ilişkileri hep böyle olacaktır. Ben mevcut Türk yargı sistemi içerisinde idamın yer almasını istemiyorum. Suçun hastalıklı bir insandan kaynaklandığı ve bu insanın öldürülerek, bir yere kapatılarak cezalandırılabileceğine inanmıyorum Suç toplumsal bir şekilde işleniyor. İçerisinde halk mahkemelerinin olduğu bir toplumda belki tırnak içerisinde söylüyorum idam cezası sırıtmayabilir. Halka güvenmek lazım, halk kendisini yönetebilecek, yargılayabilecek bir durumdadır" dedi.