Söz savunmada!

Söz savunmada! Fenerbahçe'de eleştiri oklarının hedefindeki isim Aykut Kocaman, yakın çevresiyle dertleşti, Türkiye'nin gündemine oturacak sözler söyledi

Söz savunmada!

Aykut Kocaman’ı yıllardır tanırız... Çok fazla konuşmaz, konuşmayı da sevmez. Katıldığı programlarda da yüzeysel açıklamalar yapar. Konuşmayı sevmediği için kendini ifade etmekte de zorlanıyor açıkcası. Çünkü her söylediği söz farklı bir yöne çekiliyor. Aykut Kocaman da bu durumdan hayli muzdarip. Biz medya mensupları da kendisiyle sıkça görüşemediğimiz için, dertlerini, sorunlarını, planlarını öğrenebilmek için yakın çevresiyle konuşuyoruz. İşte Kocaman’ın son dönemde yakın çevresiyle yaptığı bu sohbetlerdeki ‘Kocaman’ tespitleri:

1- 2.5 AY DENGEMİZİ BOZDU

 "Takımın yeni sezon hazırlıklarına başladığı 3 Temmuz 2012’den 30 Eylül’e, yani Kasımpaşa maçına kadar 2.5 aylık bir süreç yaşadık ki, hem takımın hem bizlerin dengesi bozuldu. Alex konusu sürekli gündemin ilk sırasındaydı. 2.5 ay bu sorunla uğraştık. Taraftarın sevgilisi olan 8 yıllık bir oyuncu gitti. Kolay da değildi. Maalesef bu gerilim tam takımın çıkış yapmasını beklediğimiz döneme denk geldi. Negatif etkileri hem takıma hem tribüne sirayet etti. Bu sıkıntılar da bize hazırlanma ve yapılanma adına zor günler yaşattı."

2- İÇ SORUNLARLA UĞRAŞTIK

 “Bir taraftan Alex sorunlarıyla uğraşırken Cristian’ın küsmeleri, oyuncuların moral motivasyonunun düşüşü, takıma yeni katılan isimlerin adaptasyon sürecinin de aynı döneme denk gelmesi bizi hep olumsuz etkiledi. Dış sorunlar yerine iç sorunlarla uğraştık. Bunları aşıp derin bir ‘oh’ çekme adına attığımız adımlar yavaş yavaş meyvelerini verecek.”

3- ALEX KARARI TOPLUCA VERİLDİ

 “Alex problemini sadece teknik direktör olarak ben değil, tüm takım, başkan ve yönetim olarak çözdük. Tek başıma bir karar vermedim. Hep birlikte bir karar verildi. Bu kararda Alex’in de payı var.”

4- BEŞİKTAŞ’A DAHA FAZLA ATABİLİRDİK

“Alex gittikten sonra takımdaki oyuncular tam anlamıyla bir hedef birliği yaptılar, takımı belli bir noktaya taşıma adına sözler verdiler. Sahaya baktığımızda ellerinden geleni yaptıklarını da rahatlıkla söyleyebilirim. Almanya’da Borussia Mönchengladbach gibi çok önemli bir takıma 4 gol attılar. Evimizde oynadığımız Beşiktaş maçında da skor 3’ten fazla olabilirdi.”

5-  BİZDEKİ 6 SAKAT ÖNEMSİZ!

 “Alex problemini çözdükten sonra her şeyin daha iyi gideceğini düşündük. 15 oyuncu milli takıma gitti. Bunlardan Egemen, Meireles, Yobo, Mehmet Topal ve Gökhan sakatlık geçirdi. Bunlara ek olarak Mehmet Topuz da milli takım arasında sakatlanınca ciddi problem yaşadık. Takımımızın iskeletinin önemli parçaları kayboldu. 1 kişi değil tam 5 kişi yoktu. Bursaspor iyi bir hava yakalamıştı. Bu takımın karşısına 5-6 eksikle çıktık. Takımın böyle bir sorun yaşamasından sonra Kuyt bile ‘4 adam çok önemli. Takımlarının en önemli yerleri 2 stoperi ve 2 orta sahasıdır. Biz bunların 4’ünden de yoksun kaldık. İşimiz çok zor, çok şanssısız’ dedi. Takımın neredeyse yüzde 40-50’si değişti. Diğer takımları eleştirmek ya da kendimizi haklı çıkarmak adına söylemiyorum ama Galatasaray’da bir Selçuk İnan sakatlanıyor, G.Saray’a yakın medya kuruluşları ‘Eyvah. Şimdi ne olacak’ diye haberler yapıyor. Bizde takımın çok önemli 6 oyuncusu ciddi sakatlık yaşıyor. Eleştirmek kolay ama bunları kimse düşünmüyor. Bu sakatlıklar gelince Bekir, Serdar gibi sürekli birlikte oynamamış iki oyuncuyla savunmayı, Alex’in gidişiyle darmadağın olmuş bir Cristian ve taraftardan aldığı tepkilerle atacağı pası bile düşünür hale gelmiş Selçuk Şahin’den orta sahayı oluşturmak zorunda kaldık.”

6- KAZANDIKÇA DÜZELECEĞİZ

 “Hem oyunculara hem de teknik ekibe büyük baskı var. Takım sakatlıklarla boğuşurken Bursa’yla berabere kalıyoruz, Limassol’u deplasmanda yeniyoruz ama ortada garip garip deyimler dolaşıyor! Antalya maçı sonrası oyunu okuyamadığıma dair sözler duyuyoruz. Bu durum takımda da özgüven kaybına neden oluyor. Bir mağlubiyet bizi darmadağın ediyor. Zaten ince bir çizgi üzerinde giden bir halimiz var. Hem ben hem de oyuncular sürekli imtihanda gibiyiz. Bu da bizi resmen geriyor ve kasılmamıza sebep veriyor. Takım maç kazandıkça düzelecek. Ben buna inanıyorum.”

7- TURLARI GEÇTİKÇE NE DİYECEKLER?

“Galatasaray, İstanbul Belediye maçında orta sahayı geçmeden kazandı. Ama medya ve Galatasaray sempatizanları, ‘Takım, Cluj maçını düşündüğü için böyle oynadı’ deyip geçti. Ama biz kötü oynayıp kazanınca ‘Bu takımdan bir şey olmaz’ diye kestirip atılıyor! Sakatların iyileşmesiyle birlikte Limassol ve Ordu maçlarını kazanıp seri galibiyetler başlatacağız. Avrupa’da da gruptan çıktıktan sonra, bizden beklenmeyen turları atladığımızda o zaman ne diyecekler merak ediyorum.”

8- BÖYLE HOCA OMUZLARA ALINIR!

 “Değişim kolay olmuyor. Hem bir anda 6-7 oyuncu devre dışı kalıyor hem de takıma yeni dahil olanlar henüz sisteme katkı sağlayamadan sakatlanıyor... Bir çok problemle boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bu da bize negatif etki yaratıyor. F.Bahçe’de bulunduğum süreçte 84 maçta 179 puan topladık. 1 şampiyonluk yaşadık, 1’ini yarım puanla kaybettik, yıllardır alınmayan bir Türkiye Kupası’nı aldık. Normal bir ülkede 2 sezonda bu sonuçları alan bir antrenör omuzlara alınır. Ama bizde her kötü sonucun ardından basın belki kötü niyetleriyle olmasa da ‘Oyunu okuyamıyorsunuz, maça etkiniz yok, değişikliklerde hata yaptınız’ gibi eleştiri yapıyor, garip garip sorular soruyor. Bu sorulara nasıl yanıt verilir? ‘Hayır, ben hata yapmıyorum’ demek mi gerek? Taraftarın da durumu iyi anlaması için ‘Fenerbahçeli olarak kulübe zarar veriyorsam 1 dakika durmam’ demek zorunda kalıyorsunuz. Şu an için kulübe zarar verdiğimizi düşünmüyorum.”

9- KALAN 7 HAFTADA HEDEF 21 PUAN

 “Takımın iyiye gideceğine inancımız tam. Önümüzde 7 maç var. Bunlardan beklentimiz 21 puan. Belki 3-4 puanlık bir kayıp olabilir. Öngörülerim 7 maçı da almaktan yana. Buna Galatasaray derbisi de dahil. Ordu maçından itibaren daha iyi top oynayacağızı düşünüyorum. Devre arasına kadar iyi bir çıkış yakalamayı planlıyorum. Dış etkenler olmazsa bunu başarabiliriz. Öyle ki her şey günlük güneşlikken bir anda fırtına çıkıveriyor! Kulüple ilgili çıkan her türlü olumsuzluk, başkanla ilgili çıkan haber bile oyuncuları etkiliyor. Ancak karakterli oyuncu sayımız çok fazla. Bu yüzden içim çok rahat. Oyuncuların bana, benim onlara güvenim açık. Sıkıntıları birlikte aşmaya etmeye çalışıyoruz.”

10- TARAFTARIN DÖNÜŞÜ KORKU DEĞİL KATKIDIR

 “Ordu ve Limassol maçlarında tribüne gelecek taraftarların ciddi destek vereceğini düşünüyoruz. Hatta bayan taraftarların önünde oynadığmızdan çok daha iyi futbol oynayacağımıza inanıyoruz. Bunun nedeni erkek taraftarlardan korktuğumuzdan değil. Onların sinerjisinin sahaya daha fazla yansıyacak olmasındandır. Limassol maçından itibaren herkes iyi futbol ve skoru görecek. Ordu maçında da Meireles ve Yobo’nun da takıma dahil olmasıyla lige daha sıkı sarılacağız.”

11- BENİM SÖZLEŞMEMDE TAZMİNAT YOK

“Bazı yerlerde benimle ilgili garip garip şeyler konuşuluyor. Para için Fenerbahçe’de kaldığım söyleniyor. 3 yıllık sözleşmem olduğu doğru. Ancak istediğini her belgeyi bulabilenler, sözleşmeye de ulaşabilir! Bulsunlar, açıp okusunlar. O metinde tazminatla ilgili bir tek madde varsa o zaman konuşsunlar!”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER