Tuz Tüketimine Dikkat!

Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, günlük 5 gram tuz tüketiminin yeterli olduğunu ifade ederek, "Ancak bizde tüketilen miktar 3 katı yani 15 gram. Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına neden olur. Yüksek kan basıncı ise ülkemizde ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının başta gelen risk faktörüdür" dedi.

Tuz Tüketimine Dikkat!
11-17 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla tuzun zararları konusunda açıklama yapan Dr. Aytekin Kemik, Türkiye'de kronik hastalıkların her geçen gün arttığını kaydederek, "Kronik hastalıkların en önemli değiştirilebilir risk faktörleri, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği ve sigara kullanımıdır. Kronik hastalıkların orta düzey risk faktörleri kan basıncı artışı, kan glukoz seviyesinde artış, kan lipidlerinde artış ve obezite olarak belirlenmiştir. Risk faktörleri içerisinde kan basıncının kardiyovasküler hastalıklar üzerine çok fazla etkisi olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında yayınlanan rapora göre aşırı tuz tüketimine bağlı olarak meydana gelen yüksek tansiyonun, inmelere yüzde 51, kalp hastalıklarına yüzde 45 oranında neden olduğu görülmüştür. Ülkemizde tuz tüketimi için önerilen değer 5 gram iken tüketilen miktar 3 katı yani 15 gramdır. Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına neden olmaktadır. Yüksek kan basıncı ise ülkemizde ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının başta gelen risk faktörüdür. Ayrıca mide kanseri, osteoporoz ve böbrek hastalıklarının oluşumuna sebep olmasının yanında çocukluk döneminde fazla miktarda tuz tüketilmesi hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır. Bu yüzden çocukluk çağından itibaren doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması oldukça önemlidir" dedi.

İyotun vücut için çok önemli bir mineral olduğunu belirten Kemik, "Vücuttaki görevleri arasında çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğini, cüceliği, zeka geriliğini, gebelerde düşük ve ölü doğum yapma riskini azaltmaktadır. Bu yüzden pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için, tuz yemeklere pişirme sonrası eklenmeli, saklama sırasında ise iyotlu tuz serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır" diye konuştu.



Tuz Tüketimini Azaltmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tuz tüketimini azaltmak için dikkat edilmesi gerekenleri de sıralayan Kemik, sözlerini şöyle tamamladı: "Yemeklerin tadına bakmadan tuz ilave edilmemelidir. Yemekler pişirilirken tuz eklenmemelidir. Tuz içeriği yüksek olan salamura, turşu, ketçap, hazır soslar ve konserve besinler seyrek ve az tüketilmelidir. Vücut ağırlığının dengede tutulmasına özen gösterilmelidir. Ağırlık arttıkça kan basıncı da artar. Fiziksel aktivite arttırılmalı, düzenli olarak fiziksel aktivite yapılmalıdır. Artan aktivite vücut ağırlığını dengeler. Kan basıncını düşürür, kronik hastalık riskini azaltır. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalı, bir günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Sebzeler ve meyveler tuz ve enerji içeriği düşük, potasyumdan zengin, posa içeren besinlerdir. Sebze ve meyveler bu içerikleri nedeniyle kan basıncının düzenlenmesinde yardımcıdır. Gıda etiketi okuma alışkanlığı edinilmeli ve az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Yemeklerinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene,fesleğen ve benzeri besinler ile baharatları kullanınız. Maden suları kaynağına göre farklı miktarda sodyum içerir, sodyum içeriği etiketten kontrol edilerek tüketilmelidir. Ev dışında yemek yeniliyorsa az tuzlu besinler tercih edilmelidir. Daima taze ve tuz eklenmemiş besinler tercih edilmelidir. Restorant, cafe, lokanta gibi yerlerde kullanılan tuzun iyotlu tuz olması sağlanmalı, tuzluk yerine 1 gramlık küçük paketlerde tuz verilmelidir."
Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2014, 17:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER