Mersin Barosundan Savunma Mitingi

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, siyasi iradenin baroların bölünmesine ve susturulmasına yönelik hazırladığı yasa tasarısına karşı sürdürdüğü eylem kapsamında ‘Savunma Mitingi’ düzenledi.

Mersin Barosundan Savunma Mitingi

Mitingde konuşma yapan Yeşilboğaz, ‘Bu barolar artık çok oldu’ diyen siyasi iktidara seslenerek, “Bir kez daha duymayan kulaklara haykırıyoruz, görmeyen gözlere sokuyoruz. Baroları bölmeye, susturmaya yönelik hazırlanan tasarı yasalaşırsa, ‘daha çok’ olmaya devam edeceğiz. Savunma teslim alınamaz” dedi.

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz’ın, siyasi iradenin çoklu baro ve nispi temsil sistemi projesine karşı Mersin Adliyesi otoparkında düzenlediği Savunma Mitingi’ne, Mersin Barosu yönetim kurulu üyeleri, avukatlar, Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenler, TMMOB, Mersin Tabip Odası, Mersin Eczacılar Odası, Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Türk-İş ve DİSK’e bağlı sendikalar, siyasi parti temsilcileri ve kadın dernekleri katıldı.

Baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik, hiçbir baronun görüşü dahi alınmadan hazırlanan yasa tasarısı bu hafta içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağının bilgisini veren Baro Başkanı Yeşilboğaz, “Bu barolar artık çok oldu diyen siyasi iktidara sesleniyoruz: Yargıyı, hukuku, adaleti, insan haklarını ayaklar altına aldığınız zaman ‘çok’ olmaya devam edeceğiz. Çocuk istismarına, kadına şiddete, kadın cinayetlerine, doğanın talan edilmesine sessiz kaldığınızda biz barolar  ‘çok’ olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin baro başkanlarının adalet adımlarına çelme takmaya çalıştığınız zaman ‘çok’ olmaya devam edeceğiz. Baroları bölmeye, susturmaya yönelik hazırlanan tasarı yasalaşırsa, ‘daha çok’ olmaya devam edeceğiz.

Barolar demokratik hukuk devletinin savunucuları,  vatandaşların hak arama hürriyetinin güvencesidir. Baroların susturulması demek; kadının susturulması, çocuğun susturulması, işçinin, memurun, emeklinin, çevrenin, doğanın susturulması demektir. Baroların bölünmesi demek, ülkenin bölünmesi demektir. Barolar toplumun adalet güvencesidir.  Savunmayı susturmaya, bölmeye ne barolar, ne de 80 milyon vatandaşımız izin verecektir. Baroların görevi, adaletin kişilere koşulsuz şartsız dağıtılmasını sağlamaktır. Savunma hakkı, makam-mevki gözetmeksiniz her vatandaşın temel ihtiyacıdır. Baroların bölünmesi demek, savunmanın siyasallaşması demektir. Savunma hakkı siyasallaşırsa, adalet terazisinin hak dengesi bozulur. Çoklu baro, yani yandaş baro sistemi halkı bölecektir. Avukatlar ayrışırsa, toplum da ayrışır. Yargıyı çatışmaya sokarsanız, toplumda da çatışma çıkacaktır. Barolar yoksa adalet de yoktur, adalet yoksa anarşizm vardır.

Amacı devlet kurumlarını ve adalet sistemini ele geçirmek olan FETÖ’nün diş geçiremediği, ele geçiremediği tek kurum barolardır. Bunu 15 Temmuz’da hep birlikte gördük. Çünkü bizler biat etmeyiz, bizim sahibimiz yoktur. Hesap verdiğimiz yer sadece hukuk kurallarıdır, kanunlardır, vicdanımızdır, toplumdur. 2013 yılında ortaya çıkan bu FETÖ projesi, baroların güçlü yapısı ile püskürtülmüştü. Şimdi ise siyasi iktidar hem FETÖ ile mücadele ediyorum diyor, hem de FETÖ’nün çıkardığı bu projeyi hayata geçirmeye çalışıyor. FETÖ ile nasıl mücadele ediyorsunuz? Samimiyetiniz nerede? Ülkenin tek sorunu baroların yapısı mı? Bu ülkenin ekonomik, yargı ve toplumsal sorunları var, avukatların mesleki sorunları var. Önce bu sorunlar çözülmeli.

Baroları teslim alma projesinden derhal vazgeçin! Vazgeçilmediği takdirde demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğimizi basına, kamuoyuna ve en üst mertebeye bildiririz. Savunma susturulamaz! Savunma teslim alınamaz!” diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER