‘Dink’te o dönem yasa ne gerektiriyorsa o kararı verdik

Eleştirilerin hedefindeki Ombudsman Nihat Ömeroğlu Habertürk’e konuştu

‘Dink’te o dönem yasa ne gerektiriyorsa o kararı verdik
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink’i “Türklüğe hakaret”ten mahkûm eden Yargıtay kararının altında imzası bulunan Başdenetçi Ömeroğlu eleştirilere “Kararın ısrarla doğru olduğunu da iddia etmiyorum. Yasa o zaman böyleydi” yanıtı verdi

Yasemin GÜNERİ / AHT

TBMM’de gerçekleştirilen seçimle Türkiye’nin ilk kamu başdenetçisi (ombudsman) olan Nihat Ömeroğlu Habertürk’e konuştu. Eleştirilere her zaman açık olduğunun altını çizen Ömeroğlu, “Herkesi ve her şeyi bir tarafa bırakıp Başbakan’ın oğlumun nikâh şahidi olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda oy veren (Dink davası) 18 kişiden biri olmam nedeniyle eleştiriliyorum” dedi. CHP’lilerin yemini sırasında kürsüye arkalarını dönerek kendisini protesto etmesine üzüldüğünü belirten Ömeroğlu “Hem Meclis’in saygınlığına uymadı hem de yakıştıramadım” diye konuştu. Dink’in “Türklüğe hakaret” suçunun düzenlendiği TCK 301’den 2006’da mahkûm olduğunu hatırlatarak eleştirileri yanıtlayan Ömeroğlu “Yasa 2008 yılında değişti. O dönemde yasa neyi gerektiriyorsa ona göre karar verdik. Bu kararın ısrarla doğru olduğunu da iddia etmiyorum. Ancak yasa bunu gerektiriyordu. Bu oyu kullanmamdan dolayı yargısız infaza tabi tutuluyorum” dedi.

‘PARANOYAK DEMİŞTİ’
Agos Gazetesi’nin önünde 2007 Ocak ayında uğradığı silahlı saldırıda ölen Dink’in yazılarında Türklere “paranoyak” dediğini de belirten Ömeroğlu “Ceza Genel Kurulu’nda görüştüğümüz dosyada Hrant Dink Türkiye’deki Ermeni çocuklarının Ermenistan’da eğitim görmesi gerektiğini söylüyordu. Türkiye’de gerekli eğitim yok mu diye düşünmüştük. Görüştüğümüz dosyalarda din, dil, ırk ve milliyete bakmayız. Sadece dosyadaki suça ve delil durumuna bakabiliriz” bilgisini verdi. Dink’i öldürülmeden önce tanımadığını ve kitaplarını okumadığını kaydeden Ömeroğlu şöyle devam etti: “Ahmet, Mehmet de olabilir, Hrant da olabilir, Fırat da olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği kimliğe göre adı Fırat’tı. İnfaz yapılacak olsaydı, bir mahkeme ilamına göre yapılacak olsaydı resmi kimliğine göre Fırat Dink olarak yapılacaktı. Biz, müstear isim kullandığını biliyoruz. Kimsenin milliyetine göre yargılama yapılmadığını söyleyebilirim.”

‘YARGISIZ İNFAZ YAPIYORLAR’

Ömeroğlu, Dink kararıyla suikast arasında bağ kurulmasına tepki göstererek, “Bununla ilgisi yok. 2006 yılı ocak ayında Trabzon Emniyeti, İstanbul Emniyeti’ne yazı yazarak ihbarda bulunuyor. Bizim karar ise Temmuz 2006’da çıktı. Yargısız infaz yapıyorlar” dedi.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER