Türkiye Birçok ülkeyi geride bıraktı

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye’nin, 2016’nın ilk çeyreğinde yakaladığı yüzde 4,7'lik büyüme ile dünyanın en hızlı büyüyen 6’ncı ekonomisi olduğunu, ikinci çeyrekteki yüzde 3,1'lik performans ile de 21 AB ülke ekonomisinden daha hızlı büyüdüğünü kaydetti.

Türkiye Birçok ülkeyi geride bıraktı
 Arslan, "Ülkemiz ekonomisi, önümüzdeki 10 yıl boyunca ekonomisi en hızlı büyüyeceği tahmin edilen ülkelerin başında yerini aldı" dedi. 

Birlik Başkanı Arslan, yazılı bir açıklama yaparak, uluslararası ve ulusal piyasalardaki gelişmeler ve bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin durumunu değerlendirdi. Açıklamasında, küresel ekonomi büyüme hızının düştüğüne dikkat çeken Arslan, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan 2016 yılı Ara Dönem Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin küresel büyüme tahminlerinin yüzde 1 aşağıya çekilerek, 2016 yılı için yüzde 2,9, 2017 yılı için ise yüzde 3,2 seviyelerinde belirlendiğini ifade etti. Arslan, büyüme tahminlerindeki düşüşün, küresel ekonomideki büyümenin hız kesmesinden kaynaklandığını kaydetti.



"Türkiye, büyümede birçok gelişmiş dünya ekonomisini geride bıraktı"

Türkiye’nin, 2016 yılının ilk çeyreğinde yakaladığı yüzde 4,7'lik büyüme ile dünyanın en hızlı büyüyen 6’ncı ekonomisi olduğunu anımsatan Arslan, ikinci çeyrekteki yüzde 3,1'lik performans ile de 21 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke ekonomisinden daha hızlı büyüdüğünü belirtti. Arslan, "Hükümetimizin desteği ve iş dünyasının gayretleri sayesinde ülkemiz ekonomisi, Amerika, Japonya ve İngiltere gibi birçok gelişmiş ülkenin ekonomilerinin büyüme oranlarını geride bırakarak büyük bir başarıya imza attı. Elde edilen bu başarılar doğrultusunda, ülkemiz ekonomisi, OECD ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliğiyle 2016 yılı temmuz ayında yayınlanan raporlarda önümüzdeki 10 yıl boyunca ekonomisi en hızlı büyüyeceği tahmin edilen ülkelerin başında yerini aldı" dedi.



"Önümüzdeki 10 yılda tarımsal ürün ticaretinde düşüşü bekleniyor"

Arslan, tarım ekonomisinde ise FAO tarafından hazırlanan araştırma raporlarına göre, küresel arz ve talebe bağlı olarak önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyadaki tarımsal ürünler ticaretinde geçmiş 10 yıla kıyasla daha az oranlarda artış beklendiğini vurguladı. Arslan, bunun en önemli nedenlerini ise yüksek gelir elastikiyetine sahip gelişmekte olan ülkelerdeki düşük büyüme oranları, en büyük ithalatçı ülke konumunda olan Çin ekonomisinin düşük büyüme oranı, Çin, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerin kendi kendine yetebilmek için uyguladıkları politikalar doğrultusunda ithalatı kısıtlayıcı tarımsal korunma önlemleri olarak sıraladı.



"Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları gerekçesiz ve anlamsız"

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu düşürmelerine tepki gösteren Arslan, Türkiye aleyhine verilen bu kararları anlamanın mümkün olmadığının altını çizdi. Küresel ekonomideki büyümenin bu denli yavaşladığı dönemde, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin resesyon ve deflasyon tehdidi ile boğuşurken, Türkiye ekonomisinin 2016 yılının ilk 6 ayında yüzde 3,9 oranında büyüdüğüne dikkat çeken Arslan, büyümeyle birlikte Türkiye lehine gelişen diğer bir olumlu gelişmenin ise cari işlemler açığının azalmasıyla 2016 yılı cari işlemler açığı beklentisinin yüzde 4,3 oranına düşürülmesi olduğunu ifade etti. Arslan, "Ülkemiz için yaşanan tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi notumuzu düşürmesi, bu kararların ne kadar gerekçesiz ve anlamsız olduğunu açık bir şekilde gözler önüne serdi. Ülkemiz, gerek yabancı kuruluşlarca aleyhine verilen kararları gerekse bağımsızlığı ve milletimizin birlikteliği karşısında yapılan her türlü alçakça kalkışmayı hükümetimizin dik duruşu sayesinde atlatarak, diğer ülkelerle kıyaslandığında başarısını kanıtlamıştır. Biz iş dünyası temsilcileri, yine hükümetimizin yatırımı, üretimi ve ihracatı arttırmayı esas alan düzenlemeleriyle hedeflerimiz doğrultusunda yolumuza daha da emin adımlarla yürüyerek devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.



"İleri teknolojili ürün ihracatımızı 2023 yılında yüzde 10 seviyelerine taşımak için çalışıyoruz"

Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için hükümetin, katma değeri yüksek ihracat ve teknoloji transferi sağlayan yatırımlarla beslenecek büyüme modeli inşa etmek amacıyla yaptığı çalışmaların, ülke ekonomisine olumlu bir şekilde yansıdığını aktaran Arslan, böylece doğrudan yabancı yatırımların toplam tutarının 186,6 milyar dolar seviyelerine ulaştığını dile getirdi. 

Arslan, açıklamasına şöyle devam etti: 

"Yatırımcılara sağlanan teşvik paketleri ve genel olarak alınan ekonomik tedbirlerle hali hazırda yüzde 4 seviyelerinde bulunan ileri teknolojili ürün ihracatımızı 2023 yılında yüzde 10 seviyelerine çıkarabilmek ve ihracatımıza katma değer katmak amacıyla ülkemizin iş dünyasının temsilcileri olarak bizler de markalaşmaya yönelik ihracatımıza değer katabilecek fırsatları oluşturabilecek etkinlikler için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."



"Ülkemizin tarım sektörü ihracatını 2023’te iki katına çıkarmayı hedefliyoruz"

Türkiye’nin tarım sektörü ihracatının 2023 yılında 2 kat artarak 40 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini de kaydeden Arslan, Türkiye ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) tarım ihracatı rakamlarını paylaşarak, şunları kaydetti: 

"Türkiye’nin tarım ihracatı, 2016 yılının Ocak-Eylül döneminde 14,2 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti. Anılan dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektör ihracatımız ise 4,6 milyar dolar seviyelerinde belirlendi. Türkiye hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü ihracatımızdaki en yüksek paya sahip ülke yüzde 27 ihracat oranıyla Irak oldu. Irak'ı yüzde 7 ile Suriye, yüzde 5 ile Birleşik Devletler takip etti. AKİB Genel Sekreterliği'nin ise Ocak-Eylül dönemi tarım sektörü ihracatı 2 milyar dolar seviyelerinde belirlendi. Aynı dönemdeki AKİB hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü ihracatı ise ülke genelindeki yüzde 15'lik payıyla 739 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti. AKİB hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü ihracatımızdaki en yüksek paya sahip ülke yüzde 23'lük ihracat oranıyla Irak olmuştur. Irak'ın ardından yüzde 16 payı ile Suriye ve yüzde 4 payı ile Sudan geldi.

AKİB'in hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün 2016 yılı Ocak-Eylül döneminin değer bazındaki ihracatı ürün gruplarına göre incelendiğinde, 739 milyon dolarlık sektör ihracatı içerisinde pastacılık ürünleri 215 milyon dolarlık değeri ve yüzde 29'luk payı ile ilk sırada yer almaktadır. Pastacılık ürünleri grubunda en fazla ihracat toplam ihracatın yüzde 11'ini oluşturan tatlı, bisküvi ve gofretlere aittir."
Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2016, 19:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER