Yazar Sema Kaygusuz, Mersinli Okurlarıyla Buluştu

Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi, düzenlediği söyleşi ve imza günü etkinliğiyle Yazar Sema Kaygusuz’u, Mersinli okurlarıyla buluşturdu.Akdeniz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün organize ettiği etkinlikte, “Yere...

Yazar Sema Kaygusuz, Mersinli Okurlarıyla Buluştu
Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi, düzenlediği söyleşi ve imza günü etkinliğiyle Yazar Sema Kaygusuz’u, Mersinli okurlarıyla buluşturdu.
Akdeniz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün organize ettiği etkinlikte, “Yere Düşen Dualar", "Barbarın Kahkahası", "Yüzünde Bir Yer", "Sandık Lekesi", "Karaduygun", "Esir Sözler Kuyusu", "Doyma Noktası" gibi öykü ve romanların yazarı Sema Kaygusuz, Mersinli okurlarıyla bir araya geldi. Belediye konferans salonunda düzenlenen etkinliğe, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, kentin sanat ve edebiyat çevreleri ile üniversiteli gençler katıldı.
Söyleşi öncesi bir konuşma yapan Eş Başkan Mutlu, Sema Kaygusuz’u henüz üniversite öğrencisi olduğu yıllarından beri tanıdığını, üniversitede tiyatro ile uğraşan Kaygusuz’un yazar olduğunu öğrendiğinde de çok şaşırdığını dile getirdi. Mutlu, "Daha sonraları kitaplarını okuyunca ne şahane bir yazar olduğunu gördüm. Kadın yazara, kadın romancıya ve şaire çok ihtiyacı var bu ülkenin. Onun gibi şair ve romancılara ihtiyaç var. Hem kadın meselesini önüne koyup, bu yolda yürüyen birisi hem de gerçekten kimlik meselesine kafa yoran bir kadın" dedi.
Yazar Kaygusuz ise söyleşide, yazın dünyasına nasıl adım attığını, üniversite yıllarında etkilendiği yazar ve kitapları anlattı. O yıllarda bayağı büyük tabuları olan bir ailenin bireyi olduğumu öğrendiğini belirten Kaygusuz, “Kayıp var, yas var, ihanet ve hatta tecavüz var. Büyük trajedilerin yaşandığı bir ailenin mutlu bir çocuğuymuşum. Birbirini seven iki aşığın dünyaya çağırdığı bir evlat olarak, bu yasları, Spinozist bir neşeyle, yani insan ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, asıl olan şey ayakta ve hayatta kalmak devam etmek ve kendini bulmak düsturundan yola çıkarak söyleme görevi bana düştü. Meğer bir önceki kuşak o kadar büyük acılar yaşamış ki, bir sonraki kuşak ise kuşlar gibi göç kabilesinin yeni üyeleri kanatları güçlü kuşlardan seçilir ya bu yeni kuşağı aile özgüven, aşk ve neşe duygusu vermiş. Kendimin ne kadar büyük bir borç altında olduğumu 30’lu yaşlarımda fark ettim. O halde benim işim de büyükannemin, babamın yaşadığı o katmerli acıyı dile dönüştürmekti" diye konuştu.
Söyleşinin soru-cevap bölümünde Türkiye’nin içinden geçtiği politik süreç ve kaosa, çatışma ve acılara ilişkin sorulara Kaygusuz şu yanıt verdi: "Bizim işimiz, yazma eylemimiz, çok daha uzun soluklu, kitlelere değil, birer birer insanlara, ruhlara temas eder. Ben 72 doğumluyum, Türkiye’deki Kürt sorunundan kaynaklı 90’lı yıllarda çekilen onca acıyı, biz 2000’li yıllarda fark ettik. Okumalar ve arkadaş çevresiyle aydık. Ama bir edebiyatçının yaptığı politikanın da ne kadar cılız kalabileceğini sanırım tahmin edebilirsiniz. Hayatta paylaşılması lazım ki o acının, o paydaşlıktan daha sonra ince bir şey çıkarılsın" İfadelerini kullandı.
Söyleşinin ardından Kaygusuz, okuyucuları için kitaplarını imzaladı.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER