Türkiye'nin Kıbrıs İçin Verdiği Emekler ve Gördüğü Karşılık

 Son zamanlarda Kıbrıs sorunu ile ilgili federal bir birleşme gündemde ve şuan bunun görüşmeleri devam ediyor. Üzülerek görüyoruz ki Kıbrıs Federasyonu fikri gerçekleşmesi en büyük ihtimal ve son görüşmelerden çıkacak yeni anlaşma ile yeniden halk oylamasına gidilecek. Neden mi üzülüyorum!
 

Türkiye’nin Kıbrıs Türkleri için verdiği mücadele aslında sadece Kıbrıs Barış Harekatı değildir. Bunun haricinde yıllardır Kıbrıs’ın refahı için ayrılmış kaynaklar ve ülkemizin çektiği çileler vardır. Bizim çektiğimiz çileler sadece harekat sırasında verilen şehitler değil aynı zamanda ülkemize uygulanan ABD ambargosudur. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı sonrası başlatılan ambargo 1978’de kaldırılsa da fiilen 1980’de sona ermiştir. Bunun haricinde Kıbrıs’ın Türkiye için oluşturduğu en büyük sıkıntı ise sağ-sol olaylarıdır. Çünkü Kıbrıs’a müdahale etmek, o dönem başbakan olan Bülent Ecevit’in karizmasını artırmış ve ülkemizdeki sol harekete güç kazandırmıştır. Sol’un güçlenmesine karşılık meclisteki tüm sağ partiler milliyetçi cephe adıyla koalisyon kurmuş ve bu koalisyon hükümeti 1 mayıs 1977’de taksim katliamını gerçekleştirerek, 5000 civarında gencimizin ölümüne ve dolaylı olarak 12 eylül 1980 darbesine yol açan çatışma ortamını başlatmışlardır. Burada kötü olan şey, sol hareketin güçlenmesi değil onun yarattığı etkidir.

Nereden nereye geldin diyebilirsiniz ama domino taşı işte.

Verilen şehitler, 6 yıl süren ambargo ve ülkemizdeki çatışmaları geçtim. Benim en çok şikayet ettiğim konu Kıbrıs’a verilen yardımlar. Örneğin 1998-2011 arasında Kıbrıs’a ne kadar hibe ve kredi verdiğimize bir bakalım.

1998: 48 milyon 300 bin TL
 1999: 68 milyon 567 bin 400 TL
 2000: 142 milyon 100 bin TL
 2001: 246 milyon 870 bin 838TL
 2002: 424 milyon 999 bin 933 TL
 2003: 432 milyon 54 bin 826 TL
 2004: 345 milyon 357 bin 498 TL
 2005: 516 milyon 110 bin 135 TL
 2006: 627 milyon 581 bin 129 TL
 2007: 564 milyon 556 bin 54 TL
 2008: 750 milyon 300 bin 523 TL
 2009: 928 milyon 690 bin 272 TL
 2010: 1 milyar 96 milyon 87 bin 450 TL
 2011: 880 milyon TL

 Gördüğünüz gibi katlanarak artmış. Bu aralık yaklaşık olarak 7 milyar TL ediyor.

Elbette bu mebla Türkiye ekonomisi için pek birşey ifade etmiyor ama KKTC için müthiş bir rakam. Nede olsa nüfusu sadece 300 bin kişi.(Yarısından fazlası başta Mersin olmak üzere Türkiye’den göç edenlerden oluşuyor)

Yapılan nakdi yardımların yanı sıra turistlerinin, işletmecilerinin, öğrencilerinin ve 50 bin askerin çoğunun Türkiye'den gittiğini düşündüğümüzde aslında yardım çok çok daha fazla diyebiliriz. Bizim sayemizde bizden refah yaşarken güneyle birleşmeye çalışmakta ne demek?

Kıbrıs ile birlikte bunca çile çektikten sonra ve bu kadar ekonomilerini ayakta tutmamıza rağmen Rum tarafıyla birleşmek istemeleri bizleri üzüyor. Umuyorum ki Rumlarla birleşme gerçekleşmez ve bir gün KKTC Türkiye’ye 82. il olarak bağlanır.

Gerekirse orada ki askerlerimiz aracılığı ile bir darbe yapılıp bu gerçekleştirilebilir. Çünkü bu mevzu halkların özgür iradesine bırakılanilecek kadar basit bir mesele değil.

YORUM EKLE