TAYYARECİ VECİHİ HÜRKUŞ

Tayyareci Vecihi Hürkuş, havacılığa önem veren en öndeki kişilerden olup; o ve onun gibi kişiler sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, sivil havacılığın temelleri atılmış ve Türkiye birkaç Avrupa ülkesi ile birlikte kendi uçağını üreten ilk ülkeler arasında yerini almıştır. Kendi uçağını üreten ilk ülkeler arasında olmasına rağmen; neden devamı gelmedi acaba? Yapamazsınız/yapamayız, yaptırmayız zihniyeti hep iktidar olmuş, devamı getirilememiş. Dış güçlerin içerideki maşalarıyla engellenmiş. Taş konmuş.
Vecihi Hürkuş, sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisidir.

1986’da İstanbul’da doğan Vecihi Hürkuş ilk sivil ve askeri uçağı yapan ve ilk özel havayolu şirketi kuran kişilerdendir. 16 yaşındayken Balkan Harbi’ne katılır. 1914 yılında İstanbul-Kahire seferinde Nuri, Sadık ve Fethi beylerin şehit olmalarından etkilenerek pilot olmaya karar verir. Ve bu amaçla Makinist Mektebine gider. 1. Dünya Savaşı’nda, Bağdat cephesine ‘Uçak Makinisti’ olarak katılır.

Geçirdiği bir uçak kazası sonucu pilot olma arzusu artar. İstanbul’a dönerek Yeşilköy Tayyare okuluna gider. 1917 senesinde Kafkas cephesine Pilot Astsubay olarak atanır. Ama Ruslara esir düşer. Esir kampından bir yıllık esaretten sonra yüzerek kaçıp, Kurtuluş Savaşı’na katılır. Savaşta gösterdiği uçuş başarılarından dolayı ‘Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası’na layık görülür. 1924 yılında Yunanlılardan savaş ganimeti olarak toplanan parçalardan
“Vecihi K-6” modeli olan ilk Türk uçağını üretir.

Vecihi K-6 uçağına, uçuş sertifikası verilmesi için bir heyet toplanır Hürkuş’a, “uçağına güveniyorsa atla, uç lisansını verelim” derler. Vecihi Hürkuş 28 Ocak 1925 tarihinde denileni yapar uçağına biner 15 dakikalık uçuş yapar. Ama “izin almadan uçtun” bahanesiyle lisans verilmez. Ve bunun üzerine Hava Kuvvetlerinden istifa eder. Uçağını isteyip, Türk Tayyare Cemiyeti’ne katılır ama uçağını vermezler. Devamı gelecek olan engellemelerin ilki.. Sana lisans yok..
Bu arada Vecihi Hürkuş, Atlantik Okyanusu’nu geçmesi talebinde bulunur ve geçmek ister. Fakat Fransız Aero Kulübü’nün baskıları sonucu bu uçuş gerçekleştirilemez. Dış güçlerin frenlemesi/engellemesi..

Mili Savunma Bakanlığı Kayseri’de, Tayyare ve Motor Anonim Şirketi adında bir uçak fabrikası kurmak ister.. Kısa adı TOMTAŞ olan fabrika, uçak yapımı için Hürkuş ile anlaşır. Hürkuş, biri 14 kişilik Junkers G-24, bir diğer 6 kişilik, tek motorlu Junker F-13 model uçakları yapar. Bu uçaklarla, 1927 yılında
Ankara- Kayseri arasında uçuşlar yapar. Hürkuş’un bu uçaklarla yaptığı uçuşlar Türkiye’nin ilk Hava Yolları uçuşları sayılabilir.

Hürkuş, TOMAŞ’a Junkers A-35 uçakları ile Ankara- Tahran uçuşunu gerçekleştirmemiz durumunda üretimi artırarak yabancı devletlere de uçak satabilme fikrini ortaya koyar. Nedense TOMAŞ’a bunu kabul ettiremez. Engellere devam..! İç güçlerin taş koyması. Ve TOMAŞ 1928’de iflas eder.

Bu tür, tüm engellemelere rağmen Hürkuş yılmaz; 1930 yılında Kadıköy’de kiraladığı bir keresteci dükkanında, üç ay gibi bir sürede, ilk Türk sivil uçağı olacak olan Vecihi K-14’ün çalışmalarına başlar ve yapar. Türkiye’den lisans ister ama nedense alamaz. Neden? Engellenmesi gerekir.. Uçuş lisansını alabilmek için Çekoslovakya’ya gider. Hürkuş, 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak “Uçabilir Lisansı”nı alır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelir.

Vecihi Hürkuş, halkı bilinçlendirmek ve Türk Hava Kurumu adına bağış toplamak amacıyla turneler düzenler. Nedense 3 Kasım 1933 senesinde bir telgrafla Vecihi K-14 uçuştan men edilerek uçması yasaklanır. Allah aşkına nedir bu Türkiye’nin çilesi? Hürkuş yılmaz, devam der ve ilk Türk Sivil Tayyare Mektebini kurar. Kızlar ve erkeklerden oluşan 12 öğrencisi ile eğitim ve öğretime başlar.

O yıllarda demiryolları Müteahhitliği ile ün yapmış ve sonrasında Atatürk tarafından Demirağ soyadı verilen Nuri Demirağ, uçak yapımı için Hürkuş’a 5 bin TL para verir. 1933 senesinde Hürkuş, adı Nuri bey olan Vecihi K-16 uçağını yapar. Ayrıca aynı yıl tek kanatlı Vecihi K-15 uçağını ve uçak motoru kullanılarak Vecihi-SK adlı bir deniz botu da yapar.

Atatürk “Türk Kuşu namı ile yeni bir çalışma yolu açın ve Vecihi’den faydalanın!” emrini verir. Bunun üzerine 1937 senesinde Türk Hava Kurumu, Vecihi Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için Almanya’daki Weimar mühendislik okuluna gönderir. Yine problem vardır. Hürkuş 1939 senesinde, yani 2 senede diplomasını alıp Türkiye’ye döndüğünde, “İki yılda mühendis olunmaz” gerekçesiyle uçak mühendisliği ruhsatı verilmez. Kuş hür ama esir kuş muamelesi görmeye devam ediyor.  Hep; alamaz, olamaz, uçamaz.. Kimler?  Ve neden bunları diyor..? Böylece Hürkuş, havacılıktan uzun yıllar uzak kalır..

26 kasım 1954’te Hürkuş Havayollarını kurar.. Ancak kazalar, kaçırılmalar ve sabotaj gibi bahanelerle şirket uçuştan men edilir.
Ankara’da geçirdiği bir kaza sonucu komaya giren Vecihi Hürkuş, 16 Temmuz 1969 senesinde hayata gözlerini yumar.
Hoş kalın. Haziran 2020, Anamur. İsmet Kadıoğlu.

YORUM EKLE