ŞAKİR ZÜMRE ve İLK MİLLİ CEPHANE FABRİKASI

ŞAKİR ZÜMRE KİMDİR?
Şakir Zümre, Türkiye’nin ilk özel sektör silah fabrikasının kurucularından biridir. Mareşal Fevzi Çakmak’ın yakın akrabalarından olan Şakir Zümre, 1885 yılında Varna’da doğar. Cenevre’de hukuk alanında eğitim alır. I. Dünya Savaşı sırasında da Varna Türk milletvekili olarak Bulgar Parlamentosu’na girer. Bu dönemde Sofya’da Mustafa Kemal ile tanışır. Daha sonra Türkiye’ye gelerek, savunma sanayisinin ilk özel sektör fabrikasını kurar. İlk dönemde fabrikada; Bulgaristan’dan getirilen yabancı teknik kadro çalıştırılır. 1937 yılında yurtdışına da silah ihraç etmeye başlanır. II. Dünya Savaşı’nın sonunda da Marshall anlaşmasına göre, ABD’nin yaptığı askeri yardımlar sebebiyle, Şakir Zümre Fabrikaları, cephane üretimini terk ettirilerek, soba üretimine geçirtilir. Şakir Zümre, 1966 yılında vefat eder ve fabrikası da 1970 yılında kapanır.

TÜRK ORDUSU’NUN İLK MİLLİ CEPHANE FABRİKASI
Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk, 1925 yılında Sofya’da ateşe olduğu yıllarda tanıdığı Şakir Zümre’yi Türkiye’ye davet etmesi üzerine Türkiye’ye gelir.. “Gel burada silah fabrikası kur” der.. Şakir Zümre kabul eder ve Türkiye’ye gelir.. Kendisine Haliç’te gösterilen alanda Cumhuriyet tarihinin ilk özel sektör fabrikasını kurar. Artık, Türk Ordusu’nun cephanesi millidir. Fabrikada, Türk Hava Kuvvetleri’ne bombalar üretmeye başlanır.. İlk denizaltı bombalar da üretilir. Kara Kuvvetleri için gerekli olan cephane, el bombası, fişekler, mayın gibi birçok mühimmat Türk mühendisleri tarafından bu fabrikada üretilir. Üretilen bu ürünler, Bulgaristan, Polonya ve Mısır gibi ülkelere de ihraç edilir. Yunanistan’a bile bomba ihracı olmuştur. Bu fabrikada Şakir Zümre, mazotla çalışan 5 beygirlik ilk Türk motorunu da yapar..

Bütün bu güzel yerli ve milli üretimler; II. Dünya Savaşı sonrası Amerika ile yapılan Marshall Planı anlaşması ile silah konusundaki oluşmuş şartlar, Şakir Zümre için sonun başlangıcı olur.. Tek parti dönemidir ve İsmet İnönü Cumhurbaşkanı’dır.

Artık Amerika Marshall anlaşmasına göre, kendi silahını üreten Türkiye’ye, “Biz size silah veririz, siz bunlarla uğraşmayın” diyerek silah sanayimize ve geleceğimize ilk darbeyi vurur… Daha önceden anlaşmış ve sipariş vermiş olan Yunanistan, Polonya ve Mısır gibi ülkeler de Amerika korkusundan Türkiye’den silah almaz olurlar. Türk Ordusu da Amerika’ya bağımlı hale gelir ve Şakir Zümre’den silah alımı durdurulur.. Böylece, Şakir Zümre silah fabrikası faaliyet gösteremez durumdadır. Artık Şakir Zümre bitirilmiştir ve Türkiye her konuda Amerika güdümüne girer..

Şakir Zümre çaresizlik içinde, silah ve cephane fabrikasını soba fabrikasına çevirir.. Vatan Caddesi’nde her 30 Ağustos’ta düzenlenen resmi geçitlerde Şakir Zümre’nin ürettiği bombalar, silahlar gösterilirken, 1950’deki törende Şakir Zümre, sobaları bir kamyonete yükleyerek, silah fabrikasını soba fabrikasına dönüştürenlerin gözünün içine sokar.. “Bizi Amerika’ya muhtaç ettiniz.. Türk Ordusu’nun yerli ve milli silahını elinden alıp Amerika’nın kucağına oturtunuz” diye haykırırcasına..
Şakir Zümre 1966’da vefat eder ve fabrikası da 1970’de kapanır. Atatürk’ün destek olduğu Şakir Zümre ve yaptıkları Cumhuriyet’e hizmet eden ve önemli işlere imza atan pek çok kimse gibi unutulmuştur.
Benzer şekilde Vecihi Hürkuş uçak fabrikası, Nuri Killigil Silah ve mühimmat fabrikası, Nuri Demirağ uçak fabrikası, Devrim otomobil, Türkiye’nin ilk yerli traktörü HSG, Karakurt ve Bozkurt Buharlı lokomotif üretimleri ya kapatılarak ya bir suikasta kurban giderek, ya da hiç başlamadan son bularak aynı kaderi paylaşmıştır.

“Geçmişten öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et” sözüne uygun; geçmişi öğrenmek isteğimizden dolayı, bu benzeri konuların bilinmesi gereklidir düşüncesiyle konuyu sizlerle paylaşmış bulundum.
Hoş kalın. Temmuz 2020, Anamur. İsmet Kadıoğlu.

YORUM EKLE