Sabır

Sabır

Sabır ne güzel bir haslettir. Kime dokunursa o kişi ihya olur.

Kişi başına ne gelirse acelecilikten gelir. Sabrı öğrenmek kolay yaşamak zordur. Sabır ilk anda geleni kıymetlidir. Bir acı haber veya kötü bir olay olunca ağızdan çıkan ilk sözdür.

İlk yıl bambu ağacının tohumunu ekersiniz, gübreler, sular ve beklersiniz.

2. yıl aynı işlemleri tekrarlar, bambunun bir arpa boyu yol kat etmediğini görürsünüz. Sabırlıysanız devam edersiniz.

3. yıl gübrelerken fark edersiniz ki hala hiçbir büyüme göstermemiştir.

4. yıl gelmiştir. Bambu hala büyümemiştir. Sabrın sırrına ermişseniz beklemeye devam eder ve;

5. yılın sonuna doğru bambunun yeşermesine şahit olursunuz. Bambu çok beklemiştir, filizlenmek yetmeyecektir.

Meğer bambu 5 yıl boyunca toprağın altına gösterişten uzak bir biçimde kök salmıştır. Akabinde ihtiyacı olan olgunluğa ulaşmış, sabırla beklediğimiz bambu nihayetinde dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi olmuştur.

6 hafta gibi kısa sürede 27 m’ye ulaşmıştır. Bu gelişimini günlük 90 cm büyüme takip eder. Bambunun dayanıklılığı ve istikrarı hiçbir bitkiyle mukayese dahi edilemez. Hızlı ve gösterişli biçimde gelişim göstermiş diğer bitkiler ömrünü ya çoktan tamamlamış ve toprağa karışmış ya da miyadını doldurup yerinde saymışlardır. Bambu onu bekleyen çiftçilerin umudunu boşa çıkarmayıp mutlu etmiştir. Bambuyu tanımayan çiftçiler bu sırra ermekten uzak düşmüş ve ne yazık ki eğrelti otunun gösterişine kanmıştır.

Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.” demiş Sezai Karakoç. Bambu ne geceye ne zamana yenilmiştir.

Biliyorum ki bunu okuyan nice bambu var aramızda.

Bambu büyümeyi, gücü ve inancı yüreğinde saklamıştır. Tıpkı kışın baharı içinde sakladığı gibi. Bambuyu henüz büyümeden, beklemeden bilemezsiniz.

Evvela sabır illa inanç.

Başkasına öğüt vermek kolay, iş yapmaya gelince çok zor.

"...Sabret! Dünyada zafer ve ahirette güzel netice Allah'tan korkan takva sâhibleri içindir." (Hûd:49)

Mutlu olan, her durumda tek bir esasa bağlı kalan kimsedir ki bu esas Allah’tan sakınmaktır (takva). Çünkü böyle yapan kimse zengin olsa takvası onu süsler, fakir düşse ona sabır kapılarını açar, afiyette olursa üzerindeki nimeti tamamlar,

başına bir bela gelse onu güzel gösterir.

Veysel Bozkurt

YORUM EKLE