Korona günlerinde de Belediyelerimiz etkinliklerini, çalışmalarını sürdürüyorlar. Aslında faaliyetlerin bu özel, hassas dönemin şartlarına uygun olması gerekir. Uzun bir süre halkımız hem ruhsal yönden, hem de ekonomik yönden zor günler yaşadı. Belediyelerimiz bunu göz önünde bulundurmak durumundalar. Maalesef yine kentimizde Belediye tarafından ya da Belediyeler desteği ile toplum sağlığını tehlikeye atan, ayrıca  hiçbir ekonomik getirisi olmayan etkinlikler yapılıyor.

Bir taraftan da yine Belediyelerin  zaten asli görevleri olan asfalt, temizlik, kent bakımı gibi hizmetleri, basında haber(!) olarak görüyoruz…

*                     *                     *

Şimdi; kayda değer, halkın ekonomisine katkı sağlayacak ve sıradan olmayan özel bir projeyi Tarsus Belediyesi hayata geçirdi:

Tarsus’ta “Yeryüzü Pazarı” açıldı.

Türkiye’de 3.;  Dünyada 70. Yeryüzü Pazarı.

Bu pazar üretenle tüketeni buluşturuyor. Genelde sağlıksız, hazır, donmuş ve fast -food yiyeceklere karşı güvenilir, taze, mevsimlik, sağlık kurallarına uygun ürünler hazırlanmasını sağlıyor.

Pazardaki ürünlerin doğal olması ve ilaç kullanılmaması şartı var.

Tarsus Belediyesi, Tarsus Borsası, Ziraat Odası ve Tarsus Slow Food oluşumu  işbirliğinde gerçekleştiriliyor.

Tarsus Belediyesinden 60 kişilik bir ekip aylardır bu pazarın hazırlanmasına çalışıyor.

Pazarda değişik ilçelerden gelen 67 üretici stant kuruyor.

Yöremizden çok farklı tatlar var;  narenciye şekerlemesi, avokado-turunçgil suyu, çamkozağı reçeli, incir tatlısı, kızılcık reçeli, andız pekmezi, mazak tatlısı, kızılcık şurubu, harnup pekmezi gibi özel yiyecekleri bulabiliyorsunuz.

Pazar, Tarsus’ta kent merkezinde Hz. Danyal Mezarı ve Makam Camiinin olduğu  tarihi bir mekanda kuruluyor. Binlerce yıllık bir tarihe sahip Tarsus’ta bu pazarın kullanılması çok anlamlı…

Aslında bölgemiz gıda açısından da çok önemli bir geçmişe sahiptir.

Hemen Tarsus’un yanında Yumuktepe’yi düşünelim. Tüm Avrupa’ya ve Dünya’ya buğday ve bakliyat buradan yayılmış. Kazılarda binlerce yıllık ilk buğday buluntularına rastlanıyor.

Bu kentimizin sahip olduğu eşsiz hazinenin farkına varılıp buğday ve bakliyatla ilgili uluslararası çapta bir etkinlik yapılabilecekken, buraya alakasız bir Truva Atı (?) maketinin konulması  kararının utancı ise hâlâ sürmektedir. 

*                     *                     *

Pandemi süresince üreticilerin ürünlerini satın alarak ve ihtiyacı olan halka dağıtarak destek olan Tarsus Belediyesi,  “YERYÜZÜ PAZARI” projesini uygulayarak bu desteği anlamlı ölçüde  büyütüyor.

Kültürel çalışmalara, sanata, toplum yararına çalışan derneklere, toplumsal dayanışmaya katkı veren projelere destek olmak, yerel yönetimler için kaçınılmaz hizmetlerdir.

Bu bağlamda üreticiden tüketiciye sağlıklı gıda akışında önemli bir kavşak için örnek oluşturan bu ve benzer girişimler de çağdaş yerel yönetim vizyonu açısından alkışlanmalıdır.

Tarsus Belediyesini kutluyor ve örnek olmasını diliyorum.