Oy Oranında Birinci Olunca Kazanmış Olmuyorsun

Genel seçimlerde birinci olmak seçimi kazanmak demektir ancak yerel seçimlerde bu her zaman böyle olmuyor. 31 mart 2019 yerel seçimi belkide bu konudaki ilk örnek oldu.

Bazı AKP ve MHP'liler oy oranına bakaraktan sanki ittifakları ebediymiş gibi "%51,6 oy aldık" diyerek kendilerini avutuyorlar. Halbuki daha seçimden birkaç ay öncesine kadar Andımız, Genel Af, 3600 ek gösterge, EYT'liler gibi meseleler yüzünden ittifak bozulmuş, fakat yola ayrı devam edilince AKP için 3 büyükşehir, MHP içinse Adana ve Mersin zora girdiği için mecburen tekrar bir araya gelmek zorunda kalınmıştı. Peki partileri ittifaka iten bu illerde sonuç ne oldu? Hepsini CHP aldı. İttifakın asıl amacı olan illerde sonuç hüsran oldu.

Hiçbir ittifak ebedi değil, bu yüzden ben partileri ayrı ayrı değerlendirmenin doğru olacağı kanısındayım. Her ittifak her an bozulabilir nede olsa. Ha bu arada, aslında Cumhur İttifakının toplam oyuda genel seçime göre düşmüş vaziyette. 24 haziran 2018 genel seçiminde ittifakın oyu milletvekilliğinde %53,6 iken Cumhurbaşkanlığındaysa %52,5 idi. Şuanki yerel seçim oyu %51,6 olduğuna göre azda olsa düşüş var. Görünen o ki, bu ufak düşüş kaç tane şehre el değiştirtti.

Gelelim partilere...

Oy oranında yine birinci olan AKP, MHP'nin metropollerdeki desteğine rağmen 2014'e göre %1,3 düşüş yaşadı. %45,6 olan oy oranı %44,3'e geriledi. Ama bu önemli değil, önemli olan alabildiğiniz belediyeler ve bu belediyelerin gücü. Belediye sayısında düşüş var ama belediyelerin gücünü esas alınca toplam belediye sayısının hiç önemi kalmıyor. İstanbul'u, Ankara'yı, Antalya'yı elinizdeyken kaybetmişseniz "Kazandık" diyemezsiniz! Eğer 2 büyük ilde kendi tabanınızı mutlu etmek için "ama ilçelerin çoğunu aldık" derseniz, birinin size "en büyük ilçeleri CHP aldı" demesi kaçınılmaz. Zira İstanbul'daki en kalabalık 2 ilçeyi CHP, AKP'nin elinden aldı.

AKP'den CHP'ye geçen 3 büyükşehir olan İstanbul, Ankara ve Antalya büyükşehir belediyelerinin 2019 yılı toplam bütçeleri 40 milyar TL iken AKP'nin aldığı tüm büyükşehir belediyelerinin(15 tane) 2019 yılı toplam bütçesi 20 milyar TL'dir. Yani 2019 yılı bütçelerine baktığımız zaman sadece 3 CHP'li büyükşehirin bile bütçesi tüm AKP'li büyükşehir belediyelerinin iki katı, daha bunun İzmir'i, Mersin'i, Adana'sı, Tekirdağ'ı falan derken karşımıza inanılmaz bir bütçe üstünlüğü çıkıyor. Tabi bu bütçe sadece 2019 için, diğer yıllarda bütçe tasarısı hazırlanırken mutlaka CHP'li belediyelere fazla birşey koklatmamak için olağanüstü bir çaba olacaktır.

Olaya ittifak değil parti gözüyle bakan hemen hemen herkes AKP'nin kaybettiğini anlar zaten. O yüzden çokta üstünde durmaya gerek yok.

Asıl mesele MHP'nin, haritaya bakılınca rengi daha fazla gözüküyor diye kazanmış sanılması. MHP'yi ittifaka zorlayan, Adana ve Mersin gibi Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden iki ili CHP'ye ve Kars gibi doğu ekspresiyle gelecek vaadeden bir ili HDP'ye kaybetmişken, Bayburt, Erzincan, Kastamonu, Çankırı, Karaman, Amasya ve Kütahya'yı kazandım diye sevinmek tutarsızlıktır. Çünkü bu illerin belediyelerinin geliri, personel sayısı, siyasi etkisi vs. Adana ve Mersin'in yanına bile yaklaşamaz. Yeni kaybedilen iller belki az ama yeni kazanılan illerden kat kat etkili iller. Evet MHP elindeki il sayısını 8'den 11'e çıkarmıştır ama elindeki büyükşehirlerden üçün birini almıştır. Oy oranıda zaten %7,3'te kalmış ve sıralamada 4. olmuştur. Halbuki 2014'te %15,2 ile üçüncüydü. Kısacası Adana ve Mersin gibi illeri kaybetmişken, pekçok vatandaşın haritada yerini göstermekte zorlandığı iller MHP'ye geçti diye ilerleme kaydettik demek abestir.

HDP'de bu seçimin kaybedenlerindendir. Çünkü kalesi olarak görülen Şırnak ve Ağrı'ya ek olarak Tunceli ve Bitlis'i de kaybettiler. Bu dördüne karşılık sadece Kars'ı aldı, 11 olan il sayısı 8'e düştü ama daha da mühimi, Mersin'deki Akdeniz'i AKP'ye kaptırdılar. Halbuki Akdeniz, diğer bütün kaybettikleri illerden daha fazla gelir getiren ve iş imkanı sağlayan bir belediyeydi. Mersin'inde en güçlü belediyesiydi aynı zamanda, bu yüzden Mersin'deki psikolojik etkiside HDP tabanı için yıkıcı oldu. Akdeniz'deki kayıp HDP için Şırnak'tan, Ağrı'dan daha fazla şok etkisi yaratmalı.

Gelelim İYİP'ye, genel oy oranında %7,45 ile 3. parti olsada ilk kez yerel seçimlere girdiği için İYİP için bir kıyas yapamayız. Hiçbir il alamamış olması ve sadece 22 ilçe almış olması(İlkadım ve Nazilli dışındakiler küçük ilçeler) onlara karşı bir hayalkırıklığı yaratmış olabilir ama bu daha ilk yerel seçimleri ve ilk seçimlerinde ittifak yapmış oldular. O yüzden İYİP ne kaybetmiştir nede kazanmıştır çünkü bu ilk yerel seçimidir.

Bazıları "TKP bile bir il'de kazandı, İYİP'se hiçbir il alamadı" der ama TKP'nin aldığı Tunceli/Merkez nüfusu sadece 38.504'tür(TÜİK-2018). İYİP'in aldığı en büyük ilçe olan ve aynı zamanda da Karadeniz bölgemizin en büyük ilçesi olan Samsun/İlkadım'ın nüfusuysa(332.000) bunun 8 katından daha fazladır. Herşey haritada gözüktüğü gibi değil.

CHP ise 5 büyük parti arasında seçimin tek kazananıdır. Hem adet olarak hemde nitelik olarak elindeki belediyeleri artırdı. Evet, belki AKP'nin oy oranı CHP'ninkinden yaklaşık bir buçuk kat fazla olabilir ama şuan kesin olmayan sonuçlara göre CHP'li belediyelerin yönettiği illerin nüfusu ülke nüfusunun yarısına yakın durumda, devlete verilen toplam verginin de yine ezici çoğunluğu bu illerden veriliyor. En kalabalık 6 ilin 5’i, en çok vergi veren 4 ilin(bu dört ilin verdiği vergi Türkiye’nin vergi gelirinin beşte dördü) 3’ü şuan CHP’li belediyelere sahip.

Sadece il bazında değil ilçe bazında da durum böyle, Türkiye’nin en kalabalık, geliri yüksek, çalışanı fazla olan ilçe belediyelerini de CHP sildi süpürdü resmen. İstanbul'un en kalabalık 2 ilçesi olan Esenyurt ve Küçükçekmece AKP'nin elindeyken CHP'ye geçti, Ankara'nın en kalabalık 3 ilçesinden 2'si daha öncede olduğu gibi yine CHP'nin, Adana'nın üçte birinin yaşadığı Seyhan yine CHP'de ve Adana'nın en kalabalık 5 ilçesinden üçünü CHP aldı, Mersin'in en kalabalık 5 ilçesinden 3'ünü CHP aldı(en büyük ilçe olan Tarsus çeyrek asırdan sonra sola geri döndü), Aydın'da 5 büyük ilçenin birini İYİP(Nazilli) dördünü de CHP aldı. Muğla'da 5 büyük ilçeyi de CHP aldı, Antalya'daki en büyük 5 ilçeden 3'ünü CHP aldı, Eskişehir'de 2 büyük ilçe yine CHP'de, Manisa'da hiç belediyesi olmayan CHP bu sefer 4 ilçe aldı ve bunlardan 2'si en büyük 4 ilçe arasında(Akhisar ve Turgutlu), Tekirdağ'ın 3 büyük ilçesinin 2'sini CHP aldı, Balıkesir'de 5 büyük ilçenin 3'ünü yine CHP aldı. Denizli'de Merkezefendi, Kocaeli'de İzmit ve Samsun'da Atakum'u alarak, Büyükşehir seçiminde İYİP'i desteklediği AKP'nin bazı kalelerinde bile 2. büyük ilçeleri de almış oldu. İzmir'de de en büyük 12 ilçeyi yine CHP aldı. Daha birçok böyle örnek mevcut. Yani sadece en büyük büyükşehir belediyeleri değil, en büyük ilçe belediyeleride çoğunlukla CHP'de.

AKP ise küçük ama adetçe fazla olan ilçeleri alırken büyükşehiri nasıl alamadık diye düşünüyor. Eee... Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi “bir oy farkla bile birinci olunsa o belediye kazanılmıştır”. Sen birkaç ilde/ilçede açık ara birinci olursun ama bazı önemli illerde/ilçelerde az farkla kaybedersin. Açık ara kazandıkların seni genel oylamada birinci gösterir ama o önemli belediyeleri yine kaybetmişsindir. 

YORUM EKLE