MERSİN’İN GELENEKSEL “ULUSLARARASI” BAŞARISIZLIKLARI!

Geçtiğimiz hafta Mersin’de “Uluslararası Avrupa Artistik Jimnastik Müsabakaları” yapıldı.

Cuma günü basın toplantısı yapılacağı bildirilmişti; İlginçtir, müsabakalar da aynı gün başlıyordu !

Bir gün önce, çok sayıda gazetecinin bulunduğu bir yemekli basın toplantısında MTSO başkanı ısrarla gazetecilerden müsabakaların tanıtımını yapmaları ve basın toplantısına katılmaları yönünde çağrı yaptı.

Ben de bu duyarlı çağrıya uyarak basın toplantısına katılmak için gittim.

Maalesef ana kapı kapalıydı ve dışarda insanlar bekliyordu.

MTSO başkanının da ısrarlı çağrısına yemekte bulunan gazetecilerden yalnızca iki kişi uymuştu.

Kapının anahtarının olduğu görevli bir yere kadar gitmişti; bulmaya çalışıyorlardı.

Yakıcı ağustos güneşinin altında bir süre bekledikten sonra kapı açıldı, binaya girebildik.

Ortada hiç bir görevli yoktu.

Basın toplantısını yerini aramaya başladık; nafile, bulamadık.

Vazgeçip geri dönmek için çıkışa geldiğimizde tesadüfen bir görevli gördük. Basın toplantısının yapılıp yapılmayacağını sorduğumuzda, binanın 3. katında yapılacağını söyledi.

Katlara çıkma yerini basın toplantısının başlama saatine birkaç dakika kala bulduk.

Acele asansöre binerek çıkmak istedik: ama asansörün kapısında hizmet dışı yazısını gördük.

Merdivenlerden çıkıp sonunda basın toplantısının yapılacağı yeri bulduk.

Fakat burada da ne bir görevli, ne de bilgi verecek bir yetkili vardı.

Basın toplantısı başlama saati 14.00’tü ve kimse yoktu.

Bekledik. 10 dakika kadar sonra yetkililer teşrif ettiler.

Basın toplantısı başlamadan Federasyon başkanına bu yapılanın nasıl bir uluslararası müsabakanın düzenlemesi ve basın toplantısı olduğunun eleştirisini yaptım.

Tabii hemen savunmaya geçtiler. Geçerli olmayan bazı sebepler söylediler. Aksaklıkları notlar halinde yazıp kendine versem de Federasyon başkanının da çok ilgili olmadığını üzülerek gördüm.

Basın toplantısının hemen ardından müsabakaların yapılacağı salonda başlama seremonisine geçildi.

Üzüntüm ve kızgınlığım daha da arttı: Yok denecek kadar az seyirci vardı. Hatta daha ileri gideyim; güvenlik görevlilerinin sayısı seyircilerden daha fazlaydı.

Neredeyse hiç bir tanıtım yapılmamıştı. Yalnızca bir kaç yerde bilbordlarda ilan edilmiş olduğunu duydum.

Yani kentimizde sözde bir uluslararası etkinlik yapılıyor. Tanıtım yok, bilen yok, duyan yok.

Nereyse yasak savma gibi yaptık oldu diye yapan yetkililer var.

Birçok kez sayın Bakanımıza ve sayın Valimize, sahip olduğumuz bu Türkiye’nin en modern spor tesislerinin yeterince değerlendirilmediğimizi söylemiştim.

Ama değerlendirmeye çalıştığımız tesisleri de maalesef hakkıyla değerlendiremiyoruz.

Bu tür etkinliklerin kentimize, ülkemize ne kazandırdığını sorgulamamız gerekir.

*                     *                     *

Yine başına uluslararası sıfatını koyup, gülünç duruma düştüğümüz Uluslararası Müzik Festivali gibi…

Yurtdışından, hatta komşu illerden gelen bir tek seyirci yok.

18 yıldır her yıl Belediye bütçesinden bir milyon liranın üzerinden pay alan bu festival kentimize ne katmıştır? Hâlâ sorgulanmıyor; ya da bir mahalle baskısı korkusuyla herkes şikayet ediyor, ama yüksek sesle konuşan yok…

Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Kardeş Şehirler Zirvesi düzenliyor. Avrupa’dan bir kaç şehir yetkilisi geliyor. Türkî Cumhuriyeti kentleriyle zirve yapılıyor.

Belediye Başkanı Dünya Başkanı seçiliyor. Tam bir dört perdelik komedi!

(Diğer yandan Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı Uluslararası Mersin Maratonu’nu tam hakkıyla sürdürdüğünü ve halkın da büyük katılımının sağlandığının söylemeliyiz)

Eleştirileri aslında hep daha düzenli olsun, hatalar kabul edilip tekrar edilmesin diye yapıyoruz. Maalesef eleştiri kabul etmeyen yapımız hemen savunmaya geçiyor ve düzeltme ve iyileştirme yoluna gidilmiyor.

Umarım bir gün kendi kendimizi kandırmaktan vazgeçeriz.

Çağdaşlaşmak, kentli olmak ve kent kültürüne uygun davranmak en sıradan ayrıntılarda gizlidir; bu biliniyor. Ama şimdi iletişim çağındayız; duyurular, hele Mersin gibi 2 Milyon nüfuslu bir büyükşehirde her kesime ulaşmak önemlidir. Oralardaki kamu görevlileri, kamunun ciddi masraflarla ve imajını ortaya koyarak düzenlediği uluslararası müsabakaları ciddiyetle yürütmek zorundadır. Sıradan bir basın toplantısını bile yürütmekten aciz, üç beş seyirciden fazlasına ulaşamayan, şu sıkıcı günler bitse de de yine boş boş otursak diyen bir zihniyetle ULUSLARARASI işlere niye bulaşırız?

Özetle; şu güzel kentimizde yerel ölçekte, hadi bilemediniz ulusal nitelikte çok kıymetli çalışmalar mümkündür ve yapılmalıdır; üç beş çok başarılı örnek de vardır. Bu konuda da başarının gerisinde işini sahiplenmiş, kendine ve konusuna saygılı bir avuç insan vardır; ama “ULUSLARARASI HASTALIĞI ve özentisi, küçük adamlarla ve vizyonu düşük kafalarla bu kadar oluyor!

Basınımız ve kurumsal yapılarımız, ilgili kişiler ve kuruluşlar yapıcı, gerçekçi, ciddi eleştirilerle bu meseleyi masaya yatırmalıdır.

Not:

Şimdi önümüzdeki günlerde Yenişehir’de Yenişehir Belediyesi ile Türkiye Triatlon Federasyonu işbirliğinde yüzme, koşu ve bisiklet sporlarının bir arada yapıldığı bir triatlon  düzenleniyor.

Burada önemli olan yine tanıtım.

Daha fazla bilbordla tanıtılabilir. Sosyal medya kullanılabilir.

Artık kente duyarlılığını hissetmeye başladığımız yeni MTSO yönetimi bu tür etkinlikleri 20 bin civarında olan tüm üyelerine duyurmalıdır.

Milli eğitim Müdürlüğü de okullara duyurabilir.

YORUM EKLE