Kırım Tatar Türkleri Acı Sürgünü

Kırım Tatar Türkleri Acı Sürgünü

Kırım Türklerinin Sovyet yönetimi tarafından 1944’te sürgün edilmesiyle yaşanan içimizdeki acı, kanayan bir yaramız olmayı sürdürüyor.

Sovyetler Birliği lideri Stalin’in çıkardığı kararname ile Kırım Türklerinin 77 yıl önce vatanlarından bir gece içerisinde toplanarak tren vagonlarında Orta Asya’ya sürgün edilmesiyle yaşanan, vatanlarından edilen insanlar insanlık için utanç kaynağı. 

Rusların Karadeniz’e çıkmakta engel olarak gördüğü Kırım yarımadası üzerindeki emellerinden, Kırım Türkleri tarih boyunca hep zarar gördü. Rus Çariçesi 2. Katerina döneminde Kırım Türklerine yönelik baskı ve imha politikası, Sovyetler Birliği döneminde en acı şekilde yeniden tekrarlandı. 

KIRIM YARIMADASI 1774’TE İŞGAL EDİLDİ

Osmanlı-Rus savaşı sonunda 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nden koparılan Kırım Hanlığı’nı 1783’te Rusya’nın işgal etmesiyle Kırım Tatarlarının zorlu günleri başladı. Rusların politikaları sonucu Kırım Türkleri Osmanlı Devleti’nde farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

İkinci Dünya Savaşı başladıktan bir süre sonra Sovyet Rusyası, Kırım’ı Almanlara bırakmak zorunda kaldı. Kırım Türkleri, Sovyet saflarında Nazi Almanyası’na karşı başarılı bir şekilde mücadele verse de Rus komutanların “Almanlarla iş birliği” yaptıkları yönünde suçlamalarına maruz kaldı.

Kızıl Ordu’nun Kırım’ı Almanlardan geri almasının ardından Kırım Türkleri baskı görmeye başladı. Kırım Türklerinin aleyhinde hazırlanan raporlar, Sovyet yönetimine iletildi ve Kırım Türklerinin yurtlarından tamamen sürülmesi talep edildi.

1944 KIRIM TATARLARININ ACI SÜRGÜNÜ

Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin’in gizli kararnamesiyle Kırım Tatarlarının Orta Asya’da belirli yerlere sürgün edilmesine karar verildi. Kırım Türklerinin sürgünü, 20 Mayıs’ta başlatılıp 1 Temmuz’da sonuçlandırılmak isteniyordu. Ancak operasyon iki gün önceye alındı ve Kırım Tatar sürgünü 18 Mayıs 1944’te saat 03.00 sıralarında başlatıldı. Operasyonun 1 Haziran’a kadar tamamlanması emredildi.

250 BİN KİŞİ EVLERİNDEN EDİLDİ

Yetişkin erkekler Sovyet ordusunda savaştığından geride kalan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar Sovyet askerleri tarafından uyandırılarak 15 dakika içinde meydanlarda toparlandı ve tren vagonlarına dolduruldu. 250 bine yakın Kırım Türkü, üç gün içinde hayvanların taşındığı vagonlarla Orta Asya’ya sürgün edildi. Sürgüne gönderilenlerin yarısına yakını hayatını kaybetti.

RUSLAR, TÜRK KÜLTÜRÜNÜ SİLMEYE ÇALIŞILDI

Kırım Türkleri yarımadadan çıkarıldıktan sonra Türk kültürü ve diğer toplulukların izleri silinmeye çalışıldı. Sürgünün yaşandığı yılın sonunda Sovyet yönetimi çıkardığı kararla Kırım’daki bütün Türkçe yer isimlerini Rusça isimlerle değiştirdi. Kırım, Stalin’in ölümünden sonra Ukrayna’nın Rusya’ya bağlanışının yıl dönümü nedeniyle Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne hediye edildi. 1965’ten itibaren Kırım’dan sürgün edilen Türkler, yarımadaya ziyaretlerini arttırdı ve Kırım’a dönmek için siyasi faaliyetlere başladı.

VATANLARINA DÖNMEK İÇİN MÜCADELE ETTİLER 

Kırım Türklerinin 1944’ten bu yana vatana dönmek için verdiği mücadele, Sovyetler Birliği’nin dağılmasına kadar sürdü. Sovyetler sonrası Kırım Türklerinin vatanı, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti oldu.

RUSYA 2014’TE KIRIM’I TEKRAR İŞGAL ETTİ

Ukrayna’da Batı yanlılarının yönetimi ele geçirmesiyle Rusya Kırım’ı 2014’te yasa dışı olarak ilhak etti. Kırım Türkleri yeniden 2. Katerina ve Stalin döneminde olduğu gibi baskı politikasına maruz kaldı.

Kırım Türkleri arasında potansiyel tehlike görülenler hapse atıldı ve yarımadaya girişi yasaklandı. Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Türklerinin iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi’nin Başkanı Refat Çubarov’a yarımadaya giriş yasağı konuldu. Kırım Tatar Milli Meclisi, “aşırıcı örgüt” kapsamına alınarak faaliyetleri yasaklandı. Meclisle doğrudan bağı olan iki bin 500 Tatar ile onlarla ilişkisi olan herkes aşırıcı örgüt üyesi durumuna düştü.

Rus yönetiminin baskısı nedeniyle binlerce Kırım Türkü yarımadayı terk etmek zorunda kaldı. Yarımadada, Kırım Tatar halkının evlerine, camilere, çocuk yuvalarına yapılan baskınlar ve “terör örgütüne üye” olma suçlamasıyla gözaltılar devam ediyor.

Kaynak İslam Ve İhsan 

YORUM EKLE