Kamboçyalı Pol Pot ve Kızıl Kmerler Hakkında Abartılar

1953 yılında eski Fransa sömürgesi olan Hindiçin 4 parçaya bölünecekti. Kuzey Vietnam, Güney Vietnam, Kamboçya ve Laos. Kuruluşunda krallıkla yönetiliyor olan bu ülkede başlangıçta her şey gayet normal ilerliyordu. 1968 yılındaysa Vietnam savaşının yansımaları Kamboçya’yı da vuracaktı. ABD bölgede yer alan Kuzey Vietnamlı gerillaları bombalamaya başlamış ve bu durum bölgedeki köylülerin güvenlik endişesi sebebiyle akın akın şehirlere göç etmesine sebep olmuştu. Köylerin boşalıyor olması pirinç üretimini %80 düşürüyor ve bu yüzden kıtlık başlıyordu.

Kuzey Vietnamlı gerillaların Kamboçya’ya sızma sebebiyse Vietnam’ın heryeri bombalanıyor olduğundan güvenli yerler arıyor olmalarıydı ama ABD, Laos ve Kamboçya’yı da bombalamaktan çekinmiyordu.

1970 yılında ise ABD destekli askeri bir darbe ile Kral Sihanouk devrilecekti. Çünkü kral komünistlerle mücadelede kararlı ve yeterli değildi. Zaten Çin’in başkenti Pekin’e kaçan kral, ABD kuklası cunta ile savaştığı için Kızıl Kmerleri destekleyecek ve halkın Kızıl Kmerlere destek vermesini sağlayacaktı.

Tabiki kralın bu tavrında Çin’de bulunmasının etkisi var mı yok mu bilemiyoruz. Nede olsa komünist olmasan bile Mao Zedong’un yanındasın, orada kalabilmek ve güvende olmak için takiyye yapmak gerekebiliyor.

Bir yandan ABD bombardımanı, bir yandan pirinç kıtlığı, bir yandan Vietnam’dan gelen mülteciler derken şimdi de kralın devrilmesi toplumun psikolojisini alt üst edecekti. Böyle bir ortamda tabi ki Kamboçya Komünist Partisinin silahlı kanadı olan Kızıl Kmerler sayılarını hızla arttıracaktı ve 1970’te 5.000 olan gerilla sayıları 1975’e kadar 70.000’e çıkacaktı. Yani silahlı kanadı 5 yılda 14 kat büyümüştü.

1975 yılında Kızıl Kmerler iktidara gelirken Kamboçya’nın nüfusu 7,5 milyon kadardı. 1979 yılında ülkenin tamamında kontrolü kaybettiklerinde ise nüfus 6,8 milyona kadar düşmüştü. Bu nüfus azalmasında sadece katliam değil, Pol Pot’tan kaçıp Vietnam’a sığınan mültecilerde etkili olmuştu.

Kızıl Kmerler ve onun lideri Pol Pot’un(doğum adı Saloth Sar) öldürdüğü söylenen 1 milyon insanın hepsi Kızıl Kmerlerin iktidarındaki 4 yıllık süreçte ölmemişti. Bu ölümler 1970’te gerilla savaşının başlayıp 1999’da Kızıl Kmerlerin son lideri olan Ta Mok’un yakalanmasına kadar olan bir süreçte oldu. Fakat bu 29 yıllık süreç 4 yıla sıkıştırılarak aktarılıyor ama böyle abartmalara gerek var mı? Zaten kimse Pol Pot manyak değil demiyorken neden böyle abartmalara ihtiyaç duyuluyor?

1975-1979 arası ölümler 1 milyon kadar ya var ya yok, yani o zaman ki nüfusun yedide biri bile değildi. Buda büyük bir vahşet tabi ki ama bazı yerlerde 3 milyona kadar bu rakamlar arttırılıyor ve 3 milyon insanın toplam nüfusun yarısı ettiği iddia ediliyor. Bu kadar abartmaya gerek var mı? Sırf komünizmi kötülemek için bunlar söyleniyor ama şunu unutmamakta fayda var, Pol Pot katliam yaparken Kamboçya’yı kurtaranlar ne ABD, ne Çin, ne Tayland, nede Endonezya idi. Bu katliamlara seyirci kalmayan yine Vietnamlı komünistler ve onların arkasındaki Sovyet ve Laos desteği olmuştu.

Laos’ta da Komünist Pathet Lao Partisi gerillaları, 1975 yılında Laos’ta Kuzey Vietnamlı gerillaların desteği sayesinde krallığı devirerek iktidara gelmişti. Yani Kamboçya’daki Kızıl Kmerler ile aynı anda ülkelerinde devrimi gerçekleştirmişlerdi ama Laos’ta Kamboçya’da olanlar gibi bir durum yoktu. Aksine halk hem devrimden önce hem de devrimden sonra Pathet Lao’ya sahip çıkmıştı. Günümüzde de Laos’ta durum böyle ve zaten bu yüzden hala iktidardalar.

1968-1973 arası dönemde ABD bombardımanları yüzünden Kamboçya kırsalında oluşan kaotik ortamda yarım milyon insan ya açlıktan yada bombardımandan dolayı Vietnamlılar gibi ölmüştü. Buna rağmen Kızıl Kmerler 1970’te kırsalda başlattıkları mücadeleyi halkın artan öfkesi sayesinde genişleterek 5 yıl sürdürecek ve en sonunda 1975 yılında başkente girecek ve artık iktidara hakim olacaklardı.

1968-1999 arası dönemi birlikte ele alırsak ABD bombardımanları yüzünden yarım milyon, Pol Pot yüzünden ise 1 milyon olmak üzere toplamda Kamboçya’nın bir buçuk milyon insanını yitirdiğini söylemek mümkün.

Tıpkı Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden(1996) sonra eskiden Sovyet destekli hükumete mensup memurların yok edilmesi gibi Kızıl Kmerler de cunta yönetimi bünyesinde ki tüm memurları yok edecekti. Çünkü Taliban için eski memurların komünist ideolojiyle yetişiyor olması gibi Kızıl Kmerler içinde ABD destekli hükumete çalışanlar para için halkına ihanet etmiş kişilerdi. Başlangıçta bu yüzden gazetecisinden akademisyenine, eski askerlerden bürokratlara, din adamlarından iş adamlarına cunta yönetimiyle bağlantılı geniş bir kesim yok ediliyordu.

Bu aşamada toplumun beyin takımı ve elit kesimi yok edildiği için yeni bir toplum düzeni yaratmak kolaylaşmış oluyordu. Bu aşama sırasında aynı esnada şehirlerdeki insanlara “ABD bizi bombalayacak” denmiş ve insanlar şehirleri boşaltmaya ve köylere akın etmeye başlamışlardı. Halbuki ABD eski Çinhindi ülkelerinden çekileli 2 yıl olmuştu.

Yani insanlar sanılanın aksine köylere zorla götürülmediler ve göç ederken sürüldüklerini ve başlarına gelecekleri bilmiyorlardı. Onlar köylere gittikten sonra ve şehirlerdeki entelektüel katliamı bittikten sonra artık Pol Pot kafasındaki yeni toplum düzenine geçiyordu. Tamamen kendi gibi çiftçi sınıftan insanların oluşturduğu bir toplum düzeni oluşturuluyordu. Bu toplum düzeninde paranın, özel mülkiyetin, dinin, şehir hayatının yeri yoktu. Pol Pot deneyci, Kamboçya halkları ise kobay olmuştu.

Ölümlerin tek sebebi toplumun eğitimli ve birikimli kesiminin yok edilmesi değildi tabi ki. Kimi etnik halklar farklı özelliklerinden dolayı daha dikkat çekiciydiler ve bu yüzden daha çok hedef tahtasına girdiler. Örneğin bölgedeki tek Müslüman halk olan 200.000 kişilik Çam halkından 60.000 kişi ölmüştü. Çünkü bazı ırkçı Kmer gerillaları, farklı giyimlerinden ve alışkanlıklarından ötürü onları hemen fark ediyor ve bu tür farklılıklarından ötürü onları kolektif çiftliklere götürmek için alırken yeni toplum düzenine adapte olamayacağı gerekçesiyle onları vuruyorlardı. Günümüzde de Kamboçya demografik açıdan oldukça homojen bir ülkedir. Nüfusun ezici bir çoğunluğu Kmerdir(%90). Geri kalan %10’luk dilimde de Çin ve Vietnam halkları çoğunluktur. Vietnam ve Çin ulusuna mensup olanlar çoğunlukla son zamanlarda çalışmak için gelenlerden oluşuyor. Ülkedeki demografik homojenlikte Pol Pot döneminde azınlıkların oransal açıdan daha fazla öldürülmesi etkili.

Ölümlerdeki bir diğer etken ise Kızıl Kmerlerin tıpkı Naziler gibi topluma yük olarak gördükleri insanları bakımsız bırakmalarıydı. Nasılki Naziler Almanya’da iktidara gelmelerinden beridir Alman halkının engelli, ağır hasta ve çok yaşlı bireylerini yük oldukları için öldürdüyse aynı şekilde Kızıl Kmerler de, Kmer halkından köylerdeki kolektif çiftliklerde çalışamayacağını düşündükleri engelli, yaşlı, hastalıklı insanları şehirlerdeki mekanlarında ölüme terk ediyorlardı. Ölümlerde en önemli faktörde buydu aslında. Gerillalar bu insanları öldürürken kurşun israf etmemek için onları bulundukları yerde ellemeden bırakıyorlardı. Zaten sağlıklı bireylerin kolektif çiftliklerde olduğu bir ortamda hasta, engelli, yaşlı insanlar bakımsızlıktan kendi kendilerine ölüyorlardı. Köylere giden kobaylara ise o sırada gerillalar “Biz hastalarınıza bakacağız” diyorlardı ve o hasta, yaşlı, özürlü insanlar yalnız başına çürüyordu.

Kızıl Kmerler sadece kendi entelektüellerine, azınlıklarına ve sağlıksız insanlarına değil aynı zamanda başka ülkelere de bela olmaya başlıyordu. 1975 yılında yani iktidara gelir gelmez Vietnam ile sınır çatışmaları başlamıştı bile. Vietnam da zaten Kamboçya işgali için gerekçe kolluyordu.

Vietnam önce Fransız sömürgesiyken 2. dünya savaşında Japon işgaline(1942-1945) maruz kalmış, sonra Japonların çekilirken bıraktığı silahlarla Fransa'ya karşı bağımsızlık için savaşmış(1946-1954) sonrada ABD’ye karşı ülkenin birliğini sağlamak için mücadele(1955-1975) etmiş ve 1975 yılında Güney Vietnam’ı kuzeye katarak birleşmeyi sağlamıştı ama şimdi de huzura eremeyecekti. Çünkü bu sefer Kızıl Kmerler’den Kamboçya’yı kurtarma görevini üstleneceklerdi.

1975’te başlayan sınır çatışmaları 1977’de savaşa dönüşecekti. 1977’de başlayan savaş 1979’da Kızıl Kmerlerin tüm topraklarda kontrolü kaybetmesine ve yerine Vietnam yanlısı gerçek komünistlerin iktidara gelmesiyle sonuçlanacaktı. Yeni yönetimde yer alanlar, Kızıl Kmerlerden kaçarak Vietnam’a sığınanlardan oluşuyordu. Vietnam ülkeyi işgal ederken sığınmacı Kamboçyalılardan oluşan bir ordu ile taarruz ediyordu.

Bu arada 1979’da Çin, Kamboçya’nın iç işlerine karışmakla suçladığı Vietnam’a kuzeyden 3 koldan saldıracak ve 1 ayda 50 bine yakın kişinin öldüğü çatışmaların ardından Çin, işgal ettiği bölgelerden çekilmek zorunda kalacak ve böylece Kamboçya’nın işgali sürdürülebilecekti. Bu cephede 20 bin Vietnam askerine karşın 26 bin kadar Çin askeri ölecekti. Fakat Çinliler geri çekilirken bile geçtikleri noktalarda büyük tahribatlar yapacaklardı. Vietnam’ın Sivil kayıpları ise savaşın kısa sürmesi sayesinde az olmuştu.

1979’dan sonra Pol Pot ve adamları ülkenin ücra köşelerine çekilecek ve gerilla mücadelesine tekrar başlayacaklardı. 15 bin kadarı 1979’da olmak üzere toplamda 50 bin gerillaları bu yeni süreçte ölecekti. Fakat bu yeni savaşın(1977-1992) asıl yıkıcı tarafı 100 binden fazla sivilin ölmesiydi. Kızıl Kmerlerin kırsalda yürüttükleri yeni gerilla savaşı yüzünden oluşan kıtlık kaynaklı ölümleri de ekleyince 100 bin rakamı oldukça artıyordu. 1992’den sonra örgüt içinde büyük kopuşlar olsa da bazı gruplar inatla var olmayı sürdürecekti ama savaş büyük ölçüde bitecekti. 1997’de Pol Pot kendi yandaşları tarafından ev hapsine alınacak ve liderliğe Kiyö Sampan gelecekti. Aralık 1998’de Kiyö Sampan’ın teslim olması ile beraber en sonda 1999’da Ta Mok yakalanacak ve bu iş sonunda burada bitecektir. Kızıl Kmerler, Pol Pot’un 15 Nisan 1998’de kalp krizi sonucu 73 yaşında öldüğünü açıklamıştı. Bu açıklama dünya kamuoyu tarafından pekte itibar görmemişti. Çünkü adamları tarafından ev hapsine alındıktan kısa bir süre sonra ölmüştü. Bir başka İddia’ya göre ise Pol Pot, sıtmayla mücadele ediyordu ve sakinleştirici ilaçlar alarak intihar etmişti.

Asıl sinir bozucu olan ise sırf Vietnam’ı sıkıştırmak için ABD, Çin, Tayland gibi ülkelerin Kamboçya işgalini “başka bir ülkenin iç işlerine karışmak” olarak algılayıp Vietnam karşıtı bir duruş sergilemeleri oldu. Halbuki Vietnam, on yıllardır savaşta olmasına ve ABD tarafından yoğun bombardıman(ABD’nin Vietnam’a bıraktığı bombalar İkinci Dünya Savaşında attıklarından daha fazladır) yüzünden büyük yıkıma uğramasına rağmen Kamboçya’yı kurtarma sorumluluğunu üstlendiği için alkışlanması gereken bir ülke. Önce Japon işgali sonra Fransa’ya karşı bağımsızlık için savaş, sonra ABD’nin müdahil olduğu uzun bir süreçte iç savaş ve sonra Çin’in saldırmasına rağmen Kamboçya’yı kurtardılar.

YORUM EKLE