Tabip Odası'ndan Kınama

Mersin Tabip Odası Başkanı Galip Kırıcı, Gezi Parkı olayları sürecinde yaralılara müdahale ettikleri için savcılık tarafından Ankara Tabip Odası’nın kapatılması istemiyle ve Kırklareli Tabip Odası yönetimine de Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle dava açılmasını kınadıklarını bildirdi.

Tabip Odası'ndan Kınama
Kırıcı, Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte odada yaptığı basın açıklamasında, Sağlık Bakanlığı’nın, Gezi Parkı olayları sürecinde "hukuka aykırı olarak yetkisiz ve kontrolsüz revir adı altında sağlık hizmeti verdikleri ve amaçları dışında faaliyet gösterdikleri" iddiasıyla Ankara Tabip Odası yönetimi ve organlarının görevden alınması için, Kırklareli Tabip Odası Yönetim Kurulu üyelerine de Gezi eylemlerine katıldıkları için 15 ayrı dava açtığını öğrendiklerini söyledi. Gezi sürecinde yaralananlara karşı hekimler olarak ilgisiz kalmalarının mümkün olmadığını belirten Kırıcı, “Biz tıp fakültelerinden mezun olurken Hipokrat andını boşuna mı içtik? Bu ant doğrultusunda bu yaralılara haklı olarak müdahalemizi yaptık. Bunu yaparken de hiçbir kazanç düşünmedik. Görevimizin bu olduğuna inandık. Ama Ankara Tabip Odası kapatılmak üzere savcılık tarafından dava açılıyor. Kırklareli’ndeki hekim arkadaşlar hakkında sayısız davalar açılıyor” dedi.

Gezi Parkı olayları süresince tüm yurda yayılan gösterilerde tabip odalarının ve meslektaşlarının hekimliğin evrensel ilkeleri ve ettikleri Hipokrat andına bağlı kalarak binlerce vatandaşa ilk yardımda bulunduklarını ve tedavi ettiklerini ifade eden Kırıcı, “Aynı anda travmaya uğramış yüzlerce insana hekimlerin ortak tavrı ve tutumuyla acil müdahale ederek tedavi etmeleri dünya tıp literatüründe belki de ilk defa yerini almıştır. Savcıların ve Sağlık Bakanlığı’nın iddiasına göre bu bir suçsa biz bu suçu hep işleyeceğiz. Hiçbir güç bizleri hangi ortamda olursak olalım yaralılara, hastalara bakmaktan alıkoyamayacaktır. Bu davalarda Kırklareli Tabip Odası ve Ankara Tabip Odası’nın seçilmiş organlarını yargılamak demek aynı zamanda Hipokrat'ı, Hulusi Behçet'i, İbn-i Sina'yı, Nusret Fişek'i yargılamak demektir. Ankara Tabip Odası aleyhine bu davayı açan Sağlık Bakanlığı’nı ve savcıları kınıyoruz ve meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 20 Şubat 2014, 16:43
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER