BEDAVA DERS KİTABI, OLUŞAN RANT

BEDAVA DERS KİTABI, OLUŞAN RANTÇILIK

BEDAVA DERS KİTABI, OLUŞAN RANT

BEDAVA DERS KİTABI, OLUŞAN RANTÇILIK

Hurdacılık yeni ve revaçta bir meslek, kimsenin elini sürmek istemediği malzeme yok fiyatına satılır. Geri dönüşümle değer kazanır.

Hep kanun ve devleti sorgulayan insanımız neden insanı ve ahlakı sorgulamıyor düşünmek lazım. Herkesin başına polis dikmek imkansız. Vicdanlar köreldi, hangi biriyle baş edeceksiniz.

Devletin iyi ve güzel bir çalışmasını sabote eden, kendine menfaat sağlamak için çaba gösteren birkaç uyanıklık yapmaya çalışan kişiler her zaman var olacak. Bunları deşifre etmek bizim görevimiz.

Çok güzel bir örnek.

BEDAVA DERS KİTABI OLUŞAN RANTÇILIK

Bedava olarak devletin verdiği ders kitaplarının başına gelenler.

Dinlemiş olduğum (daha doğrusu o lisede kantincilik yapan arkadaşın anlattıkları) israfı gündeme getirmek istedim. (benzerleri diğer okullarda da yaşanıyor.

Burası bir proje lisesi. Kantinini işleten arkadaşım anlattı. Kendi oğlu da orada öğrenci. Dönem başında bir kamyon dolusu ders kitabı geldi. Kitaplar öğrenciye dağıtıldı. Sonra bu ders kitapları raflara yada dolaplarına konuldu. Hiç açılmadı bu kitaplar. Eğitim dönemi bitti. Karneler dağıtıldı. Bu defa başka bir kamyon geldi. Dolaplarda hiç açılmamış kitapları aldı. Nereye mi gitti. Geri dönüşüme!

Geldiğini de gördüm gittiğini de. Bu hadise geçen yıl yaşandı.

Hurda okul kitabı fiyatı kaç lira?

2021 yılı fiyatı. 1.20 tl/kg.

Tonu iki kitap fiyatına…

Nereye gidiyor peki bu kitaplar?

Geri dönüşüme..

Hatta hurda kamyon kitapları götürürken o yerde çamurlu toprak bir alan vardı. Manevra esnasında, kamyon kitapların ağırlığından dolayı çöktü. Kamyonu çıkarmak bir hadise oldu. Gelen kurtarıcı da gevşek zemine battı.. Etrafta bir gürültü. Hurdacı kazanacağım parayı kurtarıcıya verdim diye bağırıp çağırdı.

Evet kantinci arkadaşın gözlemleri idi bunlar.

Şimdi o lisede okuyan öğrenciyi dinleyelim (kantini işleten arkadaşımın oğlu): Matematik,fizik, kimya, biyoloji, Edebiyat coğrafya… Gelen devlet kitaplarının hiç yüzü açılmadı. Görsel sanat, bilişim, müzik ve beden eğitim dersleri zaten işlenmiyor. Burası proje lisesi ya. Lisede yapılan özel öğretim kursçuluğu, hani şu kapatılan dersanecilik. Dersaneciliğin alası başta fen liseleri olmak üzere proje liselerinde devam ediyor. Devlet kitapları yerine okulun anlaştığı yayınevleri var. Onlardan teste dayalı eğitim kitapları alıyoruz. Babamın ödediği geçen yıl için 2000 tl nin üzerinde.

Hiç bir ders kitabı mı takip edilmedi?

Sadece Tarih, İngilizce Felsefe, din derslerinin kitapları bazı hocalarca takip ediliyor.

Öğrenciden aldığım bilgiler bunlar.

Ders kitapları niçin takip edilmiyor peki?

Acaba okul idareleri devlet kitapları yerine özel yayınevleri ile anlaşıyorlar. Büyük bir rant var. Bir çok öğretmen bu işle uğraşıyor.

Sebebi kurulan bu RANT AĞI olabilir. Yayınevleri öğretmene gelip sen devletin ders kitabını takip etme bizim kitabı takip et. Sana şu kadar komisyon var diyebilir.

İlaç şirketlerinin doktorlara yaptığını yayınevleri başta okul idareleri olmak üzere öğretmenlere yapıyor olabilir. Bunlar araştırılması gereken hususlar. Bu konudaki gözlemleri muhtemelen öğretmen arkadaşlar yazacaktır.

Ders veren hocalar bundan nemalanıyorsa

bu sebepten sessiz kalıyor olabilir.

Devlet kitaplarının kullanılmaması kalitesiz ve muhtevasız olmasına atfedenler var.

Halbuki bazı öğretmen arkadaşlardan duyduğum devlet kitaplarının çok daha kaliteli ve muhtevalı olduğu yönünde. Tabi bu hususta da da öğretmen arkadaşlar gözlemlerini yazabilirler.

Devlet kitaplarının üniversiteye hazırlık için uygun olmadığı bahanelerini çok sık duyuyorum.

O zaman soruyorsunuz, dersaneler niçin kapatıldı? Burası lise mi dersane mi?

Böyle cevap bulması gereken hayati sorular var.

Görüldüğü gibi eğitim alanındaki karmaşa akıl almaz boyutta.

Ders kitabını öğrenciye bedava veren ülkeler var mı?

Var. Almanyada kaldığımdan bu uygulamayı orada görmüştüm. Ancak orada bizde olduğu gibi bir yıl sonra geri dönüşüme gitme gibi bir durum yok. En az 5 yıl kullanılıyor.

Böyle bir uygulamaya gülerler. Böyle ahmakça bir işi hangi aklı aklı başında bir kurum ve ülke yapar?

Almanyada bir kitap en az 5-6 sene kullanılıyor. Zayi ettiğinde para ödenir. Ayrıca yanlış bilmiyorsak emanet edilen öğrenciden belli bir para da alınıyor.

Ülkemizde kitapların kullanılmamasının, her yıl yenilenmesinin en önemli sebebinin özel yayınevleri ve okul idareleri arasındaki RANT ilişkileri olduğunu düşünüyorum. ÖSYM nin paralel müfredatı bunun alt yapısını teşkil ediyor.

Özel yayınevleri her birinin cirosuna baksanız yüz milyonları bulan ciroları var. Devlet ders kitapları okunmayacak ve her sene de kitap basımı devam etmeli ki rant sistemi devam etsin.

Oluşan büyük sektörden dolayı bir çok öğretmenin kitapçılık yaptığını duymuştum.

Yardımcı ders kitabı kullanılmayacak diye MEB dönem başlarında ses çıkarsa da denetim yapılmıyor. Zaten Baskı yapmak çözüm değil problemin kaynağına inmek lazım.

Sonuç olarak ders kitapları ile gelen israfın boyutu büyük.

Kitapların çöpe gitmesinin en büyük kaynağı Müfredatı ÖSYM ce belirleniyor olması. Yani Paralel müfredat. Merkezi sınavların belirleyici olduğu şu ortamda bu soruna çözüm bulamazsanız. Merkezi sınavlar değişecek. Ders kitapları paralı olacak. Yada cüzi bir fiyatı olacak. En az beş altı sene kullanılacak.

Ders ve yardımcı eğitim materyallerinin ticari bir ürün gibi ele alınmamalı. Mevcut sistem ders kitapları üzerinden rant sağlamayı sürekli kılmaktadır. Ders kitaplarının 5 ve 6 yıl gibi uzun süre kullanılabilecek şekilde hazırlanmalı ders kitapları o sahada en ünlü insana yazıdırılmalı, bilimsel ve eğitsel yönü güçlü olmalı. Sıradan komisyonlara yazdırırsanız yüzüne bakılmayan kitaplar ortaya çıkar.

Ders kitaplarının basımı üzerinden kamu kaynaklarını özel çıkar sahiplerine rant olarak gitmemesi için ve israf çöp olmaması için yapılması gereken çok işler var.

Bir de kitaplara standart getirilmeli

Mesela kimya dersi, 10 farklı kimya kitabı olabiliyor. Yani Ayrı yayınevi. Birbirinden oldukça farklı olabiliyor. Bir öğrenci bir liseden başka bir liseye gittiğinde uyumsuzluk oluyor.

Halbuki bir standart lazım.

Kitapların hurda bazı iyi okulda şöyle, kitaplar şu an tüm öğrencilere dağıtıldı. Sene sonunda geri getirin isteniyor. Bir kısmı getiriyor. Bir kısmı getirmiyor. Gelenleri okul satıyor. Parası okula kalıyor. O parayla temizlikçi tutuluyor, temizlik malzemeleri alınıyor. Bunların hepsi bizim okulda resmi kayıtlar da mevcut. Faturalar bile var. Ama el altından cebine atan okul müdürü var mıdır illaki vardır.

Sonuç olarak her sene müfredatla yeni ders kitabı yenilenmesi devleti zarara sokmak ve özel yayınevlerininin (arada okul idaresi ve bir kısım öğretmenler) cebini şişirmek için yapılan bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Tabiki kitap basımı ile ilgilenen MEB bürokrasinin de devlete atılan bu kazıkta rolü olabilir. Burada görüşlerimi ve bazı gözlemlerimi yazdım. BEDAVA DERS KİTABI ile ortaya çıkan muazzam bir RANT AĞI var diye düşünüyorum. Çocuklarımız üzerinden her yıl devlete atılan bir kazık bu. Devlet kitapları bedava verdiği halde aileler her yıl bir kaç bin lira YARDIMCI DERS kitabı için ek gereksiz masrafa giriyor.

Vatandaşlar bu rant sistemine karşı sesini çıkarsa ve ayrıca bedava ders kitabı basım ve dağıtımındaki yanlışlıkları dile getirse bu rant ağı çözülmeye başlayabilir. Çünkü kimse bu ağın varlığından bile haberdar değil. Çünkü üstü örtülü devam ediyor.

Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2021, 16:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER