1000 Çiftçi 1000 Bereket

1000 Çiftçi 1000 Bereket

Cargill Türkiye

1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı – KONDA Araştırması Sonuçları Bilgi Notu

“Barometre” ve “Çiftçinin Zihin Haritası”

Cargill, KONDA İş birliği ile ‘Çiftçinin Zihin Haritası’nı çıkardı

  • Dünyanın en büyük gıda şirketlerinden Cargill; Türkiye’de sürdürülebilir ve güvenli beslenmeye katkıda bulunmak amacıyla yaptığı çalışmaların kapsamını geliştiriyor.

  • 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile 2019’dan bu yana çiftçilere ücretsiz olarak düzenli danışmanlık, eğitim ve dijital tarım araçlarına erişim imkanı sunan Cargill; Türkiye’deki çiftçileri anlamak, temel eğilimlerini öğrenmek, ihtiyaçlarını ve beklentilerini ortaya koyarak geleceğe ışık tutmak amacıyla bağımsız araştırma şirketi KONDA ile ortak bir çalışma yürüttü.

  • İki aşamalı olarak gerçekleştirilen çalışmanın ilk fazında “Barometre” araştırması ile Türkiye’deki çiftçilerin son 10 yıldaki demografik değişimi ortaya kondu.

  • İkinci fazda 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programına katılan çiftçilerle, kalitatif araştırma tekniği kapsamında derinlemesine mülakat yapılarak “Çiftçinin Zihin Haritası” çıkarıldı. Bu araştırma Türkiye’de özel sektör tarafından çiftçilere yönelik gerçekleştirilen ilk kapsamlı araştırma olma özelliği taşıyor.

  • “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırmasına göre çiftçiler, yüz yüze iletişim kurmaya ve modern üretim yöntemlerinin somut faydasını bizzat gözlemlemeye ihtiyaç duyuyor. Yeniliğe açık olan ve teknolojisiz bir tarımı artık düşünemeyen çiftçiler, çocuklarının da aile mesleğini devam ettirmesini istiyor.

  • “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması çiftçilerin yeniliği hayatlarına dahil etme şekillerinin farkını da ortaya koydu. Buna göre; yenilikleri yakın çevrelerinden takip eden geleneksel çiftçiler, sonuçları gördükten sonra uygulamaya geçiyor. Temkinli çiftçiler, uzaktan gördüğü yeni bir uygulama aklına yatarsa uygulama kararı veriyor. Yenilikçi çiftçiler ise hem bilgiyi daha geniş kaynaklardan takip ediyor hem de uygulama konusunda daha cesur.

  • Çiftçilerin en önemli gündem maddelerinden biri de iklim krizi. Çiftçiler, adına “iklim krizi” demeseler de etkilerini derinden hissediyorlar. Kuraklık ve beklenmeyen hava olayları gibi koşullara uyum sağlamaya çalışan çiftçiler, Program kapsamında tarlalarına özel sunulan doğru sulama, gübreleme ve ilaçlama programı sayesinde kaynak tasarrufu yapabildiğini belirtti.


 

“BAROMETRE” - Çiftçilerde son 10 yılda neler değişti?

  • Barometre çalışması kapsamında; KONDA'nın 12 yıllık veri tabanında yer alan KONDA Barometresi ve KONDA Hayat Tarzları Araştırmalarından çiftçilere yönelik veriler derlendi.

Çiftçilerin 10 yılda yaş dağılımı değişimi

  • Türkiye nüfusu ile birlikte çiftçiler de yaşlanırken, çiftçilerin ülke geneline göre biraz daha yaşlı kaldığı görülüyor.

2010 yılında, 18-32 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 26, 33-48 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 50, 49 ve üzeri yaşlardaki çiftçilerin oranı ise yüzde 25.

2020 yılında, 18-32 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 18, 33-48 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 41, 49 ve üzeri yaşlardaki çiftçilerin oranı ise yüzde 41.

  • Türkiye genelinde ise;

2010 yılında, 18-32 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 38, 33-48 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 38, 49 ve üzeri yaşlardaki nüfusun oranı ise yüzde 25.

2020 yılında, 18-32 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 31, 33-48 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 33, 49 ve üzeri yaşlardaki nüfusun oranı ise yüzde 33.

Çiftçilerin 10 yılda eğitim durumu dağılımı değişimi

  • Türkiye nüfusunda da çiftçilerde de eğitim seviyesi yıllar içinde yükselirken, çiftçilerde lise altı eğitimlilerin baskınlığı devam ediyor.

2010 yılında, lise altı eğitim alan çiftçilerin oranı yüzde 84, lise eğitimi alanların oranı yüzde 15, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 2.

2020 yılında, lise altı eğitim alan çiftçilerin oranı yüzde 73, lise eğitimi alanların oranı yüzde 23, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 4.

  • Türkiye genelinde ise;

2010 yılında, lise altı eğitim alan nüfusun oranı yüzde 64, lise eğitimi alanların oranı yüzde 25, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 10.

2020 yılında, lise altı eğitim alan nüfusun oranı yüzde 53, lise eğitimi alanların oranı yüzde 29, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 18.

Çiftçilerin 9 yılda hayat tarzı değişimi

  • Türkiye nüfusu da çiftçiler de giderek kendilerini daha modern olarak tanımlıyor. Çiftçilerin yarısından çoğu kendini geleneksel muhafazakar olarak tanımlarken, modernlerin oranı yıllar içinde artış gösterdi.

2012 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan çiftçilerin oranı yüzde 12, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 54, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 34.

2020 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan çiftçilerin oranı yüzde 14, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 54, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 31.

  • Türkiye genelinde ise;

2012 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan nüfusun oranı yüzde 27, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 46, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 27.

2020 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan nüfusun oranı yüzde 30, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 44, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 26.

Çiftçilerin 5 yılda sosyal medya kullanımı değişimi

  • Türkiye nüfusu da çiftçiler de daha çok sosyal medya kullanmaya başladı. Çiftçiler özellikle son 5 yılda daha yüksek oranda sosyal medya kullanır oldu.

2016 yılında, sosyal medya kullanan çiftçilerin oranı yüzde 40, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 60.

2020 yılında, sosyal medya kullanan çiftçilerin oranı yüzde 63, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 37.

  • Türkiye genelinde ise;

2016 yılında, sosyal medya kullanan nüfusun oranı yüzde 59, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 41.

2020 yılında, sosyal medya kullanan nüfusun oranı yüzde 74, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 26.

Çiftçilerin sosyal medya kullanımı

  • Facebook kullanımı Türkiye’de azalırken çiftçilerde artış gösterdi.

2016 yılında Facebook kullanan çiftçilerin oranı yüzde 36 iken, bu oran 2020'de yüzde 46'ya yükseldi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Facebook kullanan nüfusun oranı yüzde 50 iken, bu oran 2020'de yüzde 45'e geriledi.

  • Twitter çiftçilerde Türkiye geneline göre daha hızlı yaygınlaştı.

2016 yılında Twitter kullanan çiftçilerin oranı yüzde 6 iken, bu oran 2020'de yüzde 12'ye yükseldi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Twitter kullanan nüfusun oranı yüzde 20 iken, bu oran 2020'de yüzde 23'e yükseldi.

  • WhatsApp kullanımı çiftçilerde çok daha popüler hale geldi.

2016 yılında WhatsApp kullanan çiftçilerin oranı yüzde 21 iken, bu oran 2020'de yüzde 54'e yükseldi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında WhatsApp kullanan nüfusun oranı yüzde 42 iken, bu oran 2020'de yüzde 65'e yükseldi.

  • Youtube kullanımı Türkiye geneline paralel şekilde çiftçiler arasında da yaygınlaştı.

2016 yılında Youtube kullanan çiftçilerin oranı yüzde 10 iken, bu oran 2020'de yüzde 25'e yükseldi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Youtube kullanan nüfusun oranı yüzde 25 iken, bu oran 2020'de yüzde 38'e yükseldi.

  • Instagram kullanımı Türkiye nüfusunda da çiftçilerde de katlanarak yükseldi.

2016 yılında Instagram kullanan çiftçilerin oranı yüzde 8 iken, bu oran 2020'de yüzde 26'ya yükseldi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Instagram kullanan nüfusun oranı yüzde 25 iken, bu oran 2020'de yüzde 46'ya yükseldi.

  • İnternete girip sosyal medya kullanmayanlar giderek azaldı.

2016 yılında 'internete giriyorum ama sosyal medya kullanmıyorum' diyen çiftçilerin oranı yüzde 11 iken, bu oran 2020'de yüzde 4'e kadar düştü.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında 'internete giriyorum ama sosyal medya kullanmıyorum' diyenlerin oranı yüzde 9 iken, bu oran 2020'de yüzde 5'e geriledi.

  • İnternete girmeyen çiftçilerin oranı giderek azaldı.

2016 yılında 'internete hiç girmiyorum' diyen çiftçilerin oranı yüzde 53 iken, bu oran 2020'de yüzde 32'ye geriledi.

Türkiye genelinde ise, 2016 yılında 'internete hiç girmiyorum' diyenlerin oranı yüzde 34 iken, bu oran 2020'de yüzde 21'e kadar geriledi.

Çiftçilerin yeni fikirlere yaklaşımı

  • Türkiye nüfusu da çiftçiler de yeni fikirlere açık görünüyor. Çiftçilerin yeni fikirlere açık olma eğilimi, Türkiye geneline benzer bir eğilimle yükseldi.

"Yeni fikirlerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz?" sorusuna, 2008 yılında "doğru" yanıtını veren çiftçilerin oranı yüzde 53, "kesinlikle doğru" yanıtı verenlerin oranı yüzde 15, "ne doğru ne yanlış" diyenlerin oranı yüzde 24, "yanlış" diyenlerin oranı yüzde 7.

Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren çiftçilerin yüzde 58'i "doğru", yüzde 19'u "kesinlikle doğru", yüzde 19'u "ne doğru ne yanlış", yüzde 6'sı "yanlış" diye yanıt verdi.

  • Türkiye genelinde ise;

"Yeni fikirlerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz?" sorusuna, 2008 yılında "doğru" yanıtını veren nüfusun oranı yüzde 56, "kesinlikle doğru" yanıtı verenlerin oranı yüzde 15, "ne doğru ne yanlış" diyenlerin oranı yüzde 22 "yanlış" diyenlerin oranı yüzde 6.

Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren nüfusun yüzde 58'i "doğru", yüzde 15'i "kesinlikle doğru", yüzde 19'u "ne doğru ne yanlış", yüzde 6'sı "yanlış" diye yanıt verdi.

Çiftçilerin yeni teknolojilere yaklaşımı

  • Türkiye nüfusu da çiftçiler de yeni teknolojilere açık görünüyor. Çiftçilerde bu yargıya kesinlikle katılıyorum diyenlerin sayısı ise yükseldi.

Yeni teknolojilerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz? sorusuna, 2008 yılında "doğru" yanıtını veren çiftçilerin oranı yüzde 54, "kesinlikle doğru" yanıtı verenlerin oranı yüzde 18, "ne doğru ne yanlış" diyenlerin oranı yüzde 19, "yanlış" diyenlerin oranı yüzde 6.

Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren çiftçilerin yüzde 51'i "doğru", yüzde 17'si "kesinlikle doğru", yüzde 21'i "ne doğru ne yanlış", yüzde 9'u "yanlış" diye yanıt verdi.

  • Türkiye genelinde ise;

Yeni teknolojilerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz? sorusuna, 2008 yılında "doğru" yanıtını veren nüfusun oranı yüzde 56, "kesinlikle doğru" yanıtı verenlerin oranı yüzde 18, "ne doğru ne yanlış" diyenlerin oranı yüzde 20, "yanlış" diyenlerin oranı yüzde 5.

Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren nüfusun yüzde 51'i "doğru", yüzde 17'si "kesinlikle doğru", yüzde 21'i "ne doğru ne yanlış", yüzde 9'u "yanlış" diye yanıt verdi.

“ÇİFTÇİNİN ZİHİN HARİTASI” – Türkiye’de çiftçi profilleri, ihtiyaçları ve beklentileri

  • Türkiye’de çiftçinin zihin haritasını ortaya koymak üzere kalitatif araştırma tekniği kullanıldı. Bunun için örneklem grubu olarak, 1000 Çiftçi 1000 Bereket programının ilk iki yılına katılmış iki bini aşkın çiftçi arasından 56 çiftçi seçildi. Görüşmeciler bölge, ürün ve cinsiyet bazında eşit temsil sağlamak üzere belirlendi. Bu çiftçiler ile derinlemesine mülakatlar yapıldı.

Çiftçiler teknolojisiz bir tarımı artık hayal edemiyor

  • Araştırmaya göre tarımsal üretim, 2000’li yıllardan bu yana gelişen tarım ve iletişim teknolojileriyle birlikte köklü bir dönüşüm geçirdi.

  • Çiftçiler, yenilikçi bir kimlik kazandı. Emek gücü ihtiyacı azaldı. Çiftçiler yıllar içinde edindikleri bilgi birikimini sürekli olarak geliştirmenin yollarını aramaya başladı.

  • Modern üretim yöntemleriyle ilgili bilgilere kolayca ve istedikleri her an ulaşmak isteyen çiftçiler, bilgi ve teknoloji sayesinde üretime, toprağa, ailelerine ve geleceğe dair umutlarının arttığını belirtti.

Çiftçiler sosyal medyayı aktif kullanıyor

  • Araştırmaya katılan çiftçiler “dijital tarım” kavramını ilk kez 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı sayesinde öğrendiğini dile getirdi.

  • Çiftçilerin büyük çoğunluğu geleceğin ‘tarımda ileri teknoloji’ kullanımında yattığını düşünüyor.

  • Özellikle ücretsiz olarak eriştikleri dijital toprak analizi ve buna uygun gübreleme önerisi sayesinde gübre maliyetini azalttıklarını belirten çiftçiler, iletişim teknolojilerini de giderek daha fazla kullanıyor.

  • Çiftçilerin sosyal medya ile ilişkileri, toplum geneliyle paralel bir şekilde artıyor. Araştırmaya göre sosyal medya kullanan çiftçilerin oranı son beş yılda yüzde 40’tan yüzde 63’e çıktı.

Çiftçiler yüz yüze iletişim istiyor

  • Araştırmanın ortaya çıkardığı bir diğer önemli tespit, çiftçilerin doğrudan iletişime ihtiyaç duyması oldu.

  • Yüz yüze iletişim kurarak edindiği bilgiler, çiftçilerin karar alma ve değerlendirme süreçlerinde büyük bir rol oynuyor.

  • Programdaki ziraat mühendislerinin 7/24 erişilebilir olmasından, sürekli iletişimde olmaktan ve yardım almaktan memnuniyet duyduklarını ifade eden çiftçiler; özellikle pandemi döneminde çevrim içi ve interaktif olarak düzenlenen eğitimlerde uzmanlarla bir araya gelmenin ve bilgi alış verişi yapmanın büyük faydasını gördüklerini belirtti.

Çiftçiler 10 yıl öncesine göre daha modern ve yenilikçi

  • “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması çiftçilerin yeniliği hayatlarına dahil etme şekillerinin farkını ortaya koydu.

  • Geleneksel çiftçiler yenilikleri yakın çevrelerinden takip ederken, sonuçlarını gördükten sonra uygulamayı tercih ediyor.

  • Temkinli çiftçiler, uzaktan gördüğü yeni bir uygulama aklına yatarsa uygulama kararı verebiliyor.

  • Yenilikçi çiftçiler ise hem bilgiyi daha geniş kaynaklardan takip ediyor hem de uygulama konusunda daha cesur.

Çiftçiler çocuklarının tarımla ilgili alanlarda eğitim almasını istiyor

  • Çiftçi çocuklarının köyden kente göç etme trendine karşılık, araştırmaya katılan çiftçiler çocuklarının tarımla ilgili bölümlerde eğitim almasını ve aile mesleğini devam ettirmesini istiyor.

  • Alt kuşaklar da sadece aileleri istediği için değil, tarıma inandıkları, çiftçilik mesleğini faydalı ve doğru buldukları için bu yolda ilerliyor.

Çiftçiler iklim krizinin adını koyamıyor ama derinden hissediyor

  • Araştırmada, çiftçilerin adına “iklim krizi” demeseler de iklim değişikliğinin tarımsal üretime olumsuz etkilerini derinden hissettiği ortaya çıktı.

  • Yeraltı suyu kullanabilmek için giderek daha derin kuyular kazmak zorunda kaldığını ifade eden çiftçilerin elektrik maliyeti de buna paralel olarak artıyor.

  • Kuraklık ve beklenmeyen hava olayları gibi koşullara uyum sağlamaya çalışan çiftçiler, diğer yandan artan girdi maliyetinden de yakınıyor.

  • Araştırmaya göre 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı kapsamında, tarlasına özel sunulan doğru sulama, gübreleme ve ilaçlama programına uyan çiftçiler ise kaynak tasarrufu yapabildiklerini, bu durumun da maliyetlerine olumlu yansıdığını belirtti.

1000 Çiftçi 1000 Bereket Hakkında

1000 Çiftçi 1000 Bereket Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı, Türkiye’de çiftçilerin verim ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşmasını sağlamak hedefiyle 2019 yılında başlatıldı. 3. yılında toplam 12 ilde 3 binin üzerinde mısır, ayçiçeği ve kanola çiftçisine ulaştı.

Programa gönüllü olarak katılan çiftçiler, dijital toprak analizi, meteoroloji & sulama ve tahmin istasyonu, uydudan tarla sağlığı takibi gibi dijital tarım araçlarından faydalandılar. Teknik destek hattı ve çevrimiçi iletişim grupları aracılığıyla, ürünlerine özel danışmanlık aldılar. Finansal okuryazarlık, lisanslı depoculuk, ELÜS, Dijital Tarım Pazarı, Tarlada İş Sağlığı ve Güvenliği gibi başlıklarda bilgilendirme çalışmaları düzenlendi. Çiftçiler tarlalarına özel sunulan sulama, gübreleme ve ilaçlama programlarıyla kaynak tasarrufu sağladı. Hem maliyetleri azaldı, hem de hastalık riskinin ve toprak kirliliğinin önüne geçildi.

Program kapsamında yapılan yatırımın sosyal ve ekonomik etki ölçümlemesi de gerçekleştirildi. İlk yıl programa yatırılan her 1 TL’lik yatırımın 2,53 TL değerinde sosyal getirisi oldu. İkinci yılda ise bu rakam 2,78 TL’ye yükseldi.

Tohumdan ürüne yaşam döngüsü atık sorununa, çiftçi lehine kolaylaştırıcı çözüm geliştirmek üzere de harekete geçildi ve ‘Tarlada Sıfır Atık Yönetimi’ projesi başlatıldı. ‘Tarlada Sıfır Atık Yönetimi’ projesi, Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu yönetiminde, İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi ile Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) iş birliğinde yürütülüyor. Çiftçi eğitimlerinde atık yönetimi bilinçlendirme çalışmaları yapıldı. Konya ve Karaman pilot bölge uygulamasında PAGEV’in Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi (PAGÇEV) koordinasyonunda ve lisanslı toplama ayırma tesisleri paydaşlığında, tarladan plastik atıklar toplandı. Geri dönüşümde, tehlikeli plastik atıklar toplanıp enerji geri kazanımında katma değer yaratıldı.

1000 Çiftçi 1000 Bereket; sürekli ve düzenli danışmanlık hizmetiyle, çiftçilere yönelik en kapsamlı sosyal sorumluluk programı olma başarısını gösterdi. Ayrıca tarım ve gıda alanında sosyal etki hesaplaması yapılan ilk program oldu. 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı, sürdürülebilirlik performansını ve yarattığı etkiyi kapsamlı bir şekilde paylaşmak üzere İlerleme Raporunu yayınladı. Raporda programa katkıda bulunan çeşitli kurum ve kuruluşlarla, programa katılan çiftçilerin görüşleri de yer alıyor. Türkiye’de en geniş katılımla paydaş görüşlerine yer verilen raporlar arasında yer alan 1000 Çiftçi 1000 Bereket İlerleme Raporuna, 1000ciftci1000bereket.com adresi üzerinden ve aşağıdaki linkten ulaşmak mümkün.

https://www.1000ciftci1000bereket.com/kurumsal-raporlar/ilerleme-raporu

Güncelleme Tarihi: 26 Mayıs 2021, 11:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER