“Yetim” aslında hem dünya gündeminde olan hem de çok da önemsenmeyen can alıcı bir derdimizdir. Bu konuda en güzel ifade her zaman olduğu gibi peygamberimize aittir. Rasulullah sav efendimiz şöyle demiştir; “...Yetimlerin ihtiyacına koşan, Allah yolunda savaşa giden askerlerle, gündüzün oruç tutup, geceyi ibadetle geçiren gibidir.” Bu konuda bir çok dernek ve vakıf gibi kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları bazı çalışmalar yapmışlardır. Fakat yapılan çalışmalar bazen tam mevzuya isabet etmiyor. Ben bunu samimiyet ruhunun konuya işlenmemiş olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Böylesine, peygamber efendimizin çok önemsediği “Yetim” mevzusunu çok sevdiğimiz şeyleri derinden içimize çekercesine bir arzu ile hissetmezsek vakıf olamayız. Yani ya yetim kalacağız ya da yetim gibi hissedeceğiz. Rabbim kimseyi yetim bırakmasın. Zalimler “Yetim” sürekli gündemimizde tutmak için elinden geleni yapıyorken, bizler ısrarla o tarafa doğru yönümüzü çevirmiyoruz.

                  Biz mevzunun çok daha iyi algılanması için merkeze doğru yol almamız gerektiğini ve önce kendimizden başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Mesela her sohbetimizden sonra, her yaşadığımız zevkten sonra, sevdiklerimize aldığımız her hediyenin yanında bir yanımız daha olsa. Hani zor günlerde bizi kurtaran, duygusal olarak kaybedeceğimiz zamanlarda bize destek olan, sevdiklerimizin karşısında sevgi sözcüklerimize kısık sesle bize fısıldayan bir yanımız var ya. İşte ondan bahsediyorum. O yanımız “Yetim” olsun. Gönlümüzden sevdiklerimize bir adım attığımızda bir hak da onlara verelim. Onları önce yüreğimizde taşıyalım. VE sanki madde âleminde çok büyük bir makama gelecekmiş gibi değil de sadece Rabbülalemin’in bizi sevecekmiş gibi bir coşkuyla koşalım yetimlerin yanına. Ailemizi de davet edelim bu kutlu koşuya. Onlarla bir ümmet bir aile bir bütün olalım. Soframızda bir tabak koymak kolaydır. Ama ben her defasında çocuklarımın sayısını hep bir artırarak söyleyeyim. MalcomX kendine kaç kardeşsiniz diye her sorduğunda 1,5 milyar diyordu gururla. Biz de kendi evimizin MalcomX’i olalım. Her ailenin bir yetimi olmasın. Her yetimin bir ümmeti olsun. Ama her yerde her sahada mutlaka bir hak yetimlerin olursa kesinlikle inanıyorum ki Allah cc Rahmetini oraya sağnaklaştırır.

                   Dert edinmiş bir İhh yöneticisi olarak okullarda da “Yetim” programları yapıyoruz. İki amacımız var. Yeni nesile yetimlerin varlığını yürekten işlemek. İçimizdeki dünya tamahkârlığına kamçı vurmak. Sizleri de bu çalışmalara destek vermeye davet ediyorum. Çocuklarımızı da yetimlerle tanıştıralım. “Siz yediğinizde onlar da yiyecek, Siz giydiğinizde onlar da giyecek” düsturu ile gönülleri fetih edelim.

                    Ama asıl davet Rabbimdendir ve Resulündendir. Size cennetin bir yolunun daha tarifinden haber vereyim; “Her kim Müslümanlar arasın da bir yetimi tutar, götürür, yiyecek ve içeceğine onu ortak ederse Allah onu mutlaka cennete koyacaktır...”

                    Daha çok söylenecek şey var ama haddimiz değil Peygamberin sözünün üstüne bir kelam etmek. Bir de bu konuda daha fazla söz söylemeye edebim müsaade etmiyor. Bence artık konuşma hakkı “Yetim”lerin.

Davut TOPCU / MERSİN
davuttopcu33@hotmail.com