12 Haziran ışığında Erdemli sonuçları, Er'in olmayan etkisi...

2007 seçimleri öncesinde Milletvekili listeleri belirlenmiş, AK Parti Mersin’de nasıl bir strateji yürütüleceğine dair kimi çalışmalar yürütülüyor.

Parti adına kafa yoran arkadaşlar beni de ziyaret ettiler.

“Keşke aday listesi ve sıralaması yapılmadan önce böyle bir çalışma yapsaydınız ve alacağınız önerileri Genel Merkezdeki karar vericilere yansıtabilseydiniz” dediğimi bugün gibi anımsıyorum.

Nedenini sorduklarında ise isimlere ve sıralamaya dönük somut şeyler söylemiştim görüşümü almak isteyen arkadaşlara…

Örneğin “ben olsam Ali Er ve Ömer İnan’ın yer aldığı listede sıralamayı değiştirir Ali Er’i, Ömer İnan’ın önünde 3.sıraya değil, arkasına 4.sıraya koyardım” önermiştim.

Çok basit gerekçelerimi de sıralamıştım: 5 yıl boyunca yerel bürokraside iki isim arasında inanılmaz çekişmeler yaşanmış, koalisyon dönemlerinde bile eşi benzeri görülmemiş bir Mersin bürokratlarına hâkim olma kavgası ve bunun Mersin’e verdiği zararları dilimin döndüğünce anlatmıştım ama bu görüşlerimin muhatap bulmayacağını biliyordum. O nedenle 3. Sıraya yerleştirilen Ali Er’ in, seçimlere asılmak şöyle dursun, “nasıl olsa ben seçiliyorum, çalışmayarak İnan’ı sandığa gömerim” gibisinden bir düşünceye sahip olmasının eşyanın tabiatına uygunluğu, pragmatist siyasetin gereği böyle bir olasılığın her zaman ihtimal dâhilinde olacağına dair kaygıydı benimkisi…

Yapılmış listenin revize edilmesi elbette mümkün değildi. Üstelik o görüşlerim kimisine küfür gibi gelmişti ve ağzımın payını vermişlerdi böbürlenerek.

Neyse o seçimde korkulan olmadı. Kürtlerin bağımsız adayı Orhan Miroğlu 300 oyla Milletvekilliğini kaybedince AK Parti, CHP, MHP 12 Vekilliği kardeş payı almış, herkes postu kurtararak Mersin cehenneminden yarasız kurtulmuştu.

Ali Er, Ömer İnan kavgasından el-aman diyen Dengir Fırat’ın Adana’ya kayması, yerine gelen Kürşat Tüzmen’in fokurdayan Mersin siyaset kazanından ilk günler uzak durması, Zafer Üskül gibi günlük kavgaların dışındaki bir akademisyenin varlığı, iki ismin amansız hakimiyet mücadelesini azaltacağına tam gaz sürdürmesine yol açtı.

O dönemi yakından izleyenler ne demek istediğimi bugün bile anımsıyorlardır sanırım.

AK Parti 2009 yerel seçimlerine işte böylesi bir amansız kavga ortamında girdi.

4 Vekilin bir isim üzerinde uzlaşamaması, ardından Tüzmen’in kefaletiyle Büyükşehir Başkan adayı yapılan Eyiceoğlu tercihiyle yaşanan hüsran. Hezimetin boyutu öylesine ağırdı ki, Tüzmen’i Bakanlık koltuğundan ettiğini sanırım yeniden anımsatmama gerek yok.

Ancak AK Partinin Mersin hüsranı, Büyükşehir ile sınırlı değildi. Partiyi Mersin’de kendisinin ayakta tuttuğu efsanesine herkesi inandıran Ali Er’in her zaman övündüğü Erdemli bile kaybedildi, Türkiye’nin başka hiçbir ilinde örneği görülmemiş biçimde iktidar Mersin merkezdeki 4 ilçe başta olmak üzere tüm Belediyeler MHP, CHP’ ye kaptırıldı.

Ali Er’in kalesi Erdemli’de gerçekten ilginç bir tablo çıkmıştı ortaya: İl Genel Meclisi oyları esas alındığında AK Parti birinci olmasına rağmen, Belediye Başkanlığını MHP kazanmıştı. Çarpıcı sonucun altında AK Partinin yeniden aday gösterdiği o günlerin mevcut Erdemli Belediye Başkanı ile Ali Er arasında yaşanan sıkıntıların yattığı söyleniyordu ama, AK Partinin Mersin genelindeki hüsranı öylesine büyüktü ki, kimse Erdemli faturasını sorgulamadı bile…

1987’den beri kimi partiler siyasi hayattan çekilse de, hep Milletvekili olmayı sürdüren Ali Er’in seçmeniyle ilginç ve izleyenleri etkileyen diyalog tarzı, açıkçası itiraf etmeliyim, dalgasına beni bile çekti kimi zaman.

Nice eleştiriye rağmen, örneğin 12 Haziran seçimlerinde yeni bir Ali Er çıkaramayan AK Partinin eskisiyle yetinmesinin yerinde olacağını dile getiren kim yazılar kaleme almamın altında tam da bu neden yatıyordu.

Sonunda olan oldu, Mersin’de ilk günden beri yaşanan kavgalardan yılan Erdoğan bu kez 4 Milletvekilinin tümünü yarış dışı bırakarak yepyeni isimlerle yola çıkmayı tercih etti. Dediğim gibi Ali Er’in var olduğuna inanılan Erdemli merkezli gücünü devre dışı bırakma anlamına gelen bu adım aslında riskliydi ama Erdoğan bu riski göze aldı.

Ali Er’in liste dışı kalması, ardından sergilediği küskün tavır, derinden derine artık MHP’ye çalışacağı haberleri…

Derken 12 Haziran akşamı sandıklar açıldı. Benim gibi meraklılar başta olmak üzere herkesi şaşırtan bir tablo çıktı ortaya…

2002 ve 2007 seçimlerinde %37 oranında oy alan, 2009 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığını MHP’ye kaptıran AK Parti oylarını %48’e çıkarmış, MHP’ ye tam 16 bin fark atmıştı.

Hem de Çağlayan’ın nice çağrısını geri çeviren Ali Er’e rağmen…

Hem de, “öldü, bitti” iddiasıyla sırtından oy devşirilmeye çalışılan limon üreticisinin oylarına kanca atılmasına rağmen…

Anlayacağınız sahneden çekilen Er, AK Parti’ye zarar değil, oy patlaması yaşattı Erdemli’de*…

12 Haziran’ı irdelemeye başladığımız bugünlerde Erdemli tablosuna bakıp nostaljik takılayım istedim…

Aşağıdaki tablonun ışığında yazımı okuyanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır, sanırım.

2011 Haziran seçimlerini daha epeyi konuşup, değerlendireceğiz…

*Erdemli’ nin yıllar itibariyle oy dağılım tablosu:

Yıl

Toplam oy

Geç.oy

AK Parti

CHP

MHP

2002

80

62

23

7,2

9

2007

84,6

71

27

7,4

23

2009

85

77

30

6,6

27

2011

88

78

37

15

21

Not: Rakamlar bin olarak okunacaktır..

YORUM EKLE